New York Borsası, Polymarket'e neden 2 milyar dolar yatırım yaptı?

Yazar: binji, Ethereum Foundation araştırmacısı; Çeviri: Ismay, BlockBeats

Editör Notu:

7 Ekim'de, Wall Street Journal, New York Borsası'nın ana şirketi Intercontinental Exchange'in (ICE) merkezi olmayan tahmin pazarı platformu Polymarket'e 2 milyar dolar yatırım yapmaya yaklaştığını bildirdi. Bu, yalnızca kripto alanındaki en büyük özel finansmanlardan biri olma potansiyeli taşımakla kalmayıp, aynı zamanda geleneksel finansal altyapının Web3 pazar biçimi ile derin bir kesişimini de simgeliyor.

Bitcoin'in kurumsal mali yönetim haline gelmesi ve stablecoin'lerin küresel uzlaşma varlıkları haline geldiği bir bağlamda, ICE'in bu yatırımı daha makro bir konuya işaret ediyor: Pazarın sınırları yeniden tanımlanıyor. Geçmişteki finansal pazarlar "varlıklar" için fiyat belirliyorsa, Polymarket'in temsil ettiği ise "inançlar" ve "beklentiler" için fiyat belirleyen yeni bir düzen.

Bu makale, 29 trilyon dolar piyasa değerine sahip bir borsanın, kripto dünyasında doğmuş ve "tahmin" üzerine kurulu yeni bir piyasaya neden yatırım yaptığını ve bunun küresel fiyat bulma sisteminin bir sonraki paradigma kayması anlamına geldiğini anlamaya çalışmaktadır.

Aşağıda orijinal metin içeriği:

29 trilyon dolarlık hisse senedi piyasasını destekleyen altyapı, artık daha geniş alanlara yayılıyor - sadece varlık fiyatlandırması yapmakla kalmayıp, aynı zamanda "anlama" fiyatlandırması yapabilen bir pazar.

Bu, kripto şirketlerine yapılan tarihteki en büyük özel yatırım. Ama bunun daha derin bir anlamı var: Bu, pazarın kendisinin evrim geçirdiğini ilan eden bir bildiri.

Başlangıç

New York Borsası (NYSE), dünya çapında en büyük hisse senedi borsasıdır ve listelenen şirketlerin toplam piyasa değeri yaklaşık 29 trilyon dolardır. Bu önemli hamle, NYSE'nin pazarın genişleme şeklinin değiştiğini düşündüğünü göstermektedir - bu sadece ölçek ve işlem hacminin artışıyla ilgili değil, aynı zamanda "katılımcı yapısının" yeniden şekillendirilmesiyle de ilgilidir.

Yeni bir yatırımcı grubuyla karşılaştılar, bunların işlem yapma şekilleri, bilgi kaynakları ve davranış mantıkları, geleneksel yatırımcılardan tamamen farklıdır. Yeni nesil yatırımcılar artık işlem masasında oturmuyor; internet ortamında yaşıyorlar.

Günümüzde ekonomik ortamda, bir tweet bazen bir çeyrek raporundan daha fazla hisse senedi fiyatını etkileyebilir. Anlatım, meme kültürü ve toplu duygular artık fiyat keşfinin bir parçası haline geldi. Bu, "normal insanların" dikkatleri, tartışmaları ve inanç verileri aracılığıyla, her zamankinden daha fazla piyasayı etkileyebileceği anlamına geliyor.

Piyasa, "inancı" ticarete konu olan bir varlık haline dönüştürüyor. İnsanların kendi önemsedikleri olaylar üzerine bahis oynamalarını sağlıyor - seçimler, politikalar, yapay zeka atılımları, spor, iklim - ilgilerini çekmeyen bir şirketin çeyrek performansı yerine.

Pazar daha bağlantılı hale geldiğinde, daha fazla insan katılabilir. Sadece analistler veya hedge fonları değil, geleceğe dair bir öngörüde bulunan herkes - küresel ekonomi böylece daha demokratik hale geliyor.

Bu, finansal "eşik" kaldırma devrimidir.

Ama hikaye bununla bitmiyor

New York Borsası sadece bir yatırım tahmin pazarı değil, aynı zamanda tamamen yeni bir "veri biçimi"ne yatırım yapmaktır.

Onlar, olay odaklı veriyi (Event-driven Data) istiyorlar.

Bu, finansal altyapının ilk kez fiyat dışında olasılık taşıyabilmesidir. Polymarket'in piyasası, gerçek olaylar hakkında anlık olarak oranlar üretebilir: seçimler, politika kararları, makroekonomik veriler, hatta ünlü reklamları - bunlar, finansal raporları etkilemeden önce duyguları önceden haritalandırabilir.

Anlaşmaya göre, NYSE'nin ana şirketi ICE (Intercontinental Exchange), bu veri akışını dünya genelinde dağıtacak ve "inanç" ile "sermaye akışını" hisse senetleri ve türev ürünlerin aktarım kanallarına birlikte gönderecek. Bu, piyasa bilgisi yapısını değiştirdi: inanç ölçülebilir hale geldi, yansıtıcılık modelleyebilir hale geldi.

Hayal edebilirsiniz:

1. Makro traderler faiz indirim olasılığındaki değişiklikleri takip edecekler.

2. Hisse senedi analistleri olay oranlarını kâr beklentilerine ekleyecekler;

3. Kuantum ekip, portföy riskini hedge etmek için "inanç dalgalanmaları" kullanacak.

Bu, finans tarihindeki ilk kurumsal köprü olup "dikkati" "fiyatla" bağlamaktadır - yalnızca "olmuş olanı" değil, aynı zamanda "olabilecek olanı" da ortaya koyan bir finansal veri seti olarak geniş bir şekilde benimsenmektedir.

Neden Polymarket, diğerleri değil?

Bu yeni piyasa yapısı yeni bir risk getirdi: bilgi çarpıtması. Bilginin yayılma hızı doğrulama hızından daha hızlı olduğunda, güven çöker.

Ve bu, Polymarket'in temel avantajıdır. Merkezi bir güvene dayanan bir pazar değil, doğrulanabilir bir güven üzerine kurulu açık bir sistemdir.

Tahmin pazarının gerçekten işlevsel olabilmesi için ortak bir doğrulama temeli olmalıdır - tüm sonuçların, işlemlerin ve hesaplamaların bağımsız olarak doğrulanabileceği bir yer. Sorun şu: Dikkat sermayeyi hareket ettirmeye başladığında, dürüstlüğü kim garanti edecek?

Bu nedenle, Polymarket, Ethereum'un güven katmanı (Trustware) üzerine inşa edilmiştir ve genişletme için Polygon kullanmaktadır. Ethereum'un güven mekanizması, her bir işlemin, her bir ödemenin ve her bir piyasa sonucunun doğrulanabilir olmasını sağlar ve merkezi otoritelerin öznel takdirine dayanmaz.

Bir sonraki adım nedir

Geçtiğimiz yıl, Polymarket'in işlem hacmi 16 milyar doları aşarken, aylık aktif kullanıcı sayısı 250 bini geçti. Dışarıda, seçim döngüsünün sona ermesinin ardından popülaritesinin düşeceği düşünülse de, işlem hacmi hâlâ güçlü kalıyor. Pazar derinliğinin artmasıyla birlikte, platform daha fazla finansal araç sunmaya hazırlanıyor:

· Koşullu olay sözleşmeleri (conditional event contracts)

· Karl sonuçları pazarı

· Makro veri noktası merdivenleri

· Ve daha deneysel yönetişim mekanizmaları (örneğin Futarchy, karar vermede piyasa oranlarını rehberlik etmek için)

Pazar Yapısının Evrimi

Polymarket'i destekleyerek, New York Borsası aslında "piyasa biçiminin" evrim geçirdiğini kabul etmiştir.

ICE İmparatorluğu'nun temeli, likidasyon, uzlaşma ve borsa teknolojisidir. Polymarket'te ise bir sonraki sınırı gördü:

Dijital yerel, sosyal destekli, açıkça doğrulanabilir bir piyasa sistemi - ancak yine de şeffaf, güvenli ve küresel olarak ölçeklenebilir bir güven mimarisi üzerine inşa edilmiştir, bu da ICE'in sürekli olarak takip ettiği prensiplerle tamamen örtüşmektedir.

Gelecekteki borsa, inanç, olasılık ve gerçekliğin fiyatlandırılmasını sağlayacak.