Franklin Trust, Blok Zinciri teknolojisini kullanarak, atıl maaş fonlarının getiri sağlamasını sağladı.

Kaynak: Cointelegraph Orijinal metin: "Franklin Trust, blockchain teknolojisini kullanarak atıl maaş fonlarını gelir elde etmeye dönüştürüyor"

Hibrit kripto maaş hizmet sağlayıcısı Franklin, şirketlerin boşta duran maaş fonlarını gelir fırsatlarına dönüştürmeyi amaçlayan yenilikçi bir çözüm sundu. Şirketin Cointelegraph'a sağladığı özel açıklamaya göre, "Maaş Fonları Gelir Programı"(Payroll Treasury Yield) adı verilen bu yeni hizmet, blok zinciri kredi protokolleri aracılığıyla işletmelerin önceki boşta duran maaş fonlarından gelir elde etmelerine yardımcı oluyor.

Bu çözüm, merkeziyetsiz finans ( DeFi ) kredi platformu Summer.fi'yi entegre ederek, işletmelerin sabit paraya dayalı maaş rezervlerini akıllı sözleşmelere dayalı kredi havuzlarına yatırmalarına olanak tanır. Bu fonlar, titizlikle incelenmiş borçlulara verilecektir ve işletmeler, fonların kullanım hakkını korurken gelir elde eder. Tüm süreç boyunca, işletmeler tam fon yönetim hakkına sahiptir ve kullanılan akıllı sözleşmeler, riskleri azaltmak için güvenlik denetiminden geçirilmiştir.

Franklin'in kurucusu ve CEO'su Megan Knab, Cointelegraph'a şu şekilde belirtti: "Çift acıyı çözüyoruz." Kriptoparaları bilançosuna dahil eden işletmelere Franklin, bu varlıkları kullanarak operasyonlarını optimize etmelerine yardımcı oluyor; "daha geniş bir pazar için ise gelecekteki iş modellerine güç veriyoruz - daha akıllı, daha anlık ve daha küresel para akışlarını sağlıyoruz." Knab ekledi.

T-Bills için alternatifler

Franklin, en son piyasaya sürdüğü ürünün, genellikle karmaşık işlemler ve sınırlı getiriler içeren geleneksel devlet tahvili araçlarının (örneğin otomatik yeniden yatırma hesapları veya Hazine bonoları T-Bills) bir alternatif olduğunu belirtti.

Ayrıca, bu ürün "maaş avansı platformu" (Earned Wage Access, EWA) ile de farklılık göstermektedir; zira EWA, çalışanların maaş gününden önce kazanılmış maaşlarını çekmelerine izin verir, ancak genellikle yeni borçlar ve ilgili maliyetler içermektedir.

Knab, "Önümüzdeki on yıl içinde, geleneksel ödeme yöntemleri tamamen kamu blok zincirinde çalışacak ve ACH ve SWIFT'in toplu alternatifleri olarak hizmet verecek." dedi.

O, eğer zincir üzerindeki maaş ürünleri yaygın hale gelirse, bankaların yavaş yavaş gözden kaybolabileceğini ekledi. Teknoloji, kendi kendine saklama araçları ve akıllı sözleşmeler aracılığıyla birçok banka işlevini değiştirebilirken, düzenleyici çerçeve yine de yasal sorumluluğa sahip varlıkların varlığını gerektirecektir.

Sonuç, "zombi gibi kuruluşlar" olabilir - sadece uyum gereksinimlerini karşılamak için var olan nominal bankalar, ancak gerçek ödeme işlemlerinde neredeyse hiç bir işlevselliğe sahip değildir, diyor Knab.

Ancak, merkeziyetsiz borç verme, akıllı sözleşme açıkları ve piyasa dalgalanmaları gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Franklin, bu riskleri en aza indirmek için Summer.fi tarafından denetlenen sözleşmeleri ve aşırı teminatlı borç verme mekanizmasını kullandıklarını belirtti.

Kazanç stratejileri giderek daha fazla ilgi görüyor.

Son yıllarda, perakende ve kurumsal yatırımcıların dijital varlıkların getirilerini maksimize etme isteğiyle, kripto alanında gelir üretme stratejilerine olan ilgi büyük ölçüde artmıştır.

16 Mayıs'ta, Solv Protocol Avalanche blok zincirinde kurum yatırımcılarına gerçek varlıklarla (RWA) bağlantılı daha fazla getiri fırsatı sunan bir getiri üreten Bitcoin token'ı piyasaya sürdü.

1 Mayıs'ta, Solv Protocol'ün kurucu ortağı ve CEO'su Ryan Chow, Bitcoin etrafında getiri stratejilerine olan talebin hızla arttığını, özellikle de likidite elde etmek isteyen ama BTC'yi tasfiye etmek istemeyen işletmelerden geldiğini belirtti.

İlgili yazılar: Kevin O’Leary: Geleneksel döviz ve ödeme platformları "stabil coin" benimsemeyi "nefret ediyor"