Kıyıda güneşlenen ve uykuya dalan köpek, gölde rahatça yüzen yaban ördeği, gökyüzünde dönen ve süzülen büyük kuş, kolamı çalan arı... Bazen beni derinden etkiliyorlar. Onlar, belki de olmak istediğimiz tarzda yaşamamız gerekenler mi? Serbest, doğanın tadını çıkararak.

İnsanlar sıklıkla kendi inşa ettikleri sosyal sistemlerde hapsolmuş, didinip durarak ruhlarını tüketiyorlar, sadece soyut bir "başarı duygusu" elde etmek için. Kendilerini "üstün hayvanlar" olarak gören modern insan için, hayvanların keyif içinde dolaşması bir lüks haline gelmiş durumda; bu da büyük bir ironiyi gözler önüne seriyor.

İnsanların gerçekten neyi aradığı nedir? Hangi tür yaşam, nihai mutluluk yaşamıdır? Toplumun koyduğu değer standartları, buna "bir ömrü harcamaya" değer mi? Gerçekten, kumsalda kaygısızca güneşlenen bu köpekten daha mı mutlusun?

Sonuçta insan hala bir hayvandır, hayvan gibi yaşama. Güneş ışığı, yağmur ve çiy, orman, pastoral, sarp dağlar, tehlikeli zirveler, dağlar, göller ve denizler, bahar esintisi, sonbahar yağmuru...... Tüm hayvanlar gibi bizim de dünyadan zevk almaya hakkımız var.

Gerçekliğe dönmek, karmaşadan sıyrılmak, yaşamın kendisinin akışını deneyimlemek, belki de nihai bir mutluluktur.

"Bazı Seyahat Duyguları"