Almanya Merkez Bankası son zamanlarda büyük bir hamle yaptı - 2029'dan itibaren borçları azaltmak için üç aşamalı bir plan önerdi. Bu konu üzerinde durmaya değer.
Kısaca, Almanya Merkez Bankası borçlanma sınırlarını sıkılaştırmak istiyor, hedefi borcun yavaş yavaş Avrupa Birliği'nin belirlediği kırmızı çizgiye, yani GSYİH'nın %60'ına düşmesini sağlamak. Daha da önemlisi, gelecekte savunma ve altyapı için para, yeni borçlanmalara dayanamayacak, daha doğrudan finansman kaynakları bulması gerekecek. Bu aslında bir sinyal veriyor - Almanya, "gelire göre harcama" eski yoluna geri dönmek istiyor.
Merkez Bankası'nın son raporunda, tutum değişikliği çok belirgin. Önceden "önce para harcayıp sonra düşünürüz" iken, şimdi "kemerleri sıkma zamanı" diyorlar. Doğrudan politika yapıcılarına sesleniyorlar: Artık kriz dönemindeki o para harcama modelini kullanmayın, hem savunma yatırımlarını güvence altına alacak hem de borçları kontrol altında tutacak sürdürülebilir bir yol oluşturmalısınız.
Nasıl işlem yapmalıyım? Üç aşamada yavaşça ilerleyelim.
İlk aşama 2029'a kadar devam edecek, mevcut kredi limitini koruyacak ve devam eden savunma ve altyapı projelerine bir tampon alan bırakacak. 2035 öncesindeki geçiş döneminde, yapısal açığın GSYİH'nın yaklaşık %4'ünden %1'e kadar kademeli olarak azaltılması bekleniyor, yani yeni kredilere olan bağımlılık önemli ölçüde azalacak, ancak sermaye projeleri devam edebilecek.
Gerçek sert kısıtlamalar 2036'dan itibaren başlayacak - o zamana kadar yeni mali kurallar uygulanacak ve doğrudan borç oranlarına bağlanacak. Açıkçası, toplam borç miktarına bir tavan belirlemek, Avrupa Birliği'ndeki %60'lık borç/GDP sınırında kilitlenmek demek.
Berlin aslında son zamanlarda harekete geçti, anayasadaki borç sınırlamalarını gevşetti. Bu mali kural daha önce Almanya'nın "altın markasıydı", şimdi esnedi, arkasındaki düşünceler.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
6
Repost
Share
Comment
0/400
ImpermanentPhobia
· 8h ago
Borç reformuna temkinli yaklaşım
View OriginalReply0
TooScaredToSell
· 8h ago
Almanya'nın bu hamlesi biraz sert.
View OriginalReply0
MetaverseVagrant
· 8h ago
Bot bağlarını sıkmak istikrarı koruyamaz.
View OriginalReply0
RektCoaster
· 8h ago
Almanlar gerçekten yoksul gibi davranmayı iyi biliyor.
Almanya Merkez Bankası son zamanlarda büyük bir hamle yaptı - 2029'dan itibaren borçları azaltmak için üç aşamalı bir plan önerdi. Bu konu üzerinde durmaya değer.
Kısaca, Almanya Merkez Bankası borçlanma sınırlarını sıkılaştırmak istiyor, hedefi borcun yavaş yavaş Avrupa Birliği'nin belirlediği kırmızı çizgiye, yani GSYİH'nın %60'ına düşmesini sağlamak. Daha da önemlisi, gelecekte savunma ve altyapı için para, yeni borçlanmalara dayanamayacak, daha doğrudan finansman kaynakları bulması gerekecek. Bu aslında bir sinyal veriyor - Almanya, "gelire göre harcama" eski yoluna geri dönmek istiyor.
Merkez Bankası'nın son raporunda, tutum değişikliği çok belirgin. Önceden "önce para harcayıp sonra düşünürüz" iken, şimdi "kemerleri sıkma zamanı" diyorlar. Doğrudan politika yapıcılarına sesleniyorlar: Artık kriz dönemindeki o para harcama modelini kullanmayın, hem savunma yatırımlarını güvence altına alacak hem de borçları kontrol altında tutacak sürdürülebilir bir yol oluşturmalısınız.
Nasıl işlem yapmalıyım? Üç aşamada yavaşça ilerleyelim.
İlk aşama 2029'a kadar devam edecek, mevcut kredi limitini koruyacak ve devam eden savunma ve altyapı projelerine bir tampon alan bırakacak. 2035 öncesindeki geçiş döneminde, yapısal açığın GSYİH'nın yaklaşık %4'ünden %1'e kadar kademeli olarak azaltılması bekleniyor, yani yeni kredilere olan bağımlılık önemli ölçüde azalacak, ancak sermaye projeleri devam edebilecek.
Gerçek sert kısıtlamalar 2036'dan itibaren başlayacak - o zamana kadar yeni mali kurallar uygulanacak ve doğrudan borç oranlarına bağlanacak. Açıkçası, toplam borç miktarına bir tavan belirlemek, Avrupa Birliği'ndeki %60'lık borç/GDP sınırında kilitlenmek demek.
Berlin aslında son zamanlarda harekete geçti, anayasadaki borç sınırlamalarını gevşetti. Bu mali kural daha önce Almanya'nın "altın markasıydı", şimdi esnedi, arkasındaki düşünceler.