Biliyor musun? Vitalik Buterin’in babası Dmitry aslında mütevazı bir felsefe meraklısı—şimdi yarı emekli durumda olsa da, kripto ekosisteminde melek yatırımlar ve proje rehberliği yapıyor. Yakın zamanda verdiği röportajda ilginç bazı görüşlerini paylaştı: Ukrayna savaşına, merkezsizleşmenin gücüne ve şu anki kripto projelerinin hâlâ deneme aşamasında olmasına dair.
Ukrayna 1 milyar doların üzerinde kripto bağışı topladı, DeFi tarihsel görevi yapmaya devam ediyor
Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden beri, Ukrayna hükümeti kripto para aracılığıyla doğrudan 1 milyar doların üzerinde askeri ve sivil fon topladı—geleneksel finansal bürokrasiye tamamen dolaylı yoldan engel olmadan. Dmitry buna sadece sayısal bir olay olarak bakmıyor; bu, merkezsiz finansın gerçek insan sorunlarını çözmedeki ilk büyük doğrulaması.
Onun mantığı şu: Merkezi sistemler (bankalar, hükümetler) zayıf noktalarını gösteriyor—hesapları dondurabilir, işlemleri inceleyebilir, güç istismar edebilirler. Kripto ise, bu noktada, baskı altında kalan, finansal erişimi kesilen sıradan insanların kurtarıcısı oluyor. Hatta Rusya hükümeti yaptırımları aşmak için kriptoyu kullanmaya çalışsa da, büyük meblağların akışını takip etmek, küçük işlemleri takip etmekten çok daha etkili—bir “kese çizmek” yerine, şeffaf mekanizmalar kurmak daha iyi olur.
“Web 3 artık benimseme çağında, ama tasarım aşamasında hata yapıyoruz”
İlginçtir, Dmitry mevcut kripto projelerine pek yumuşak yaklaşmıyor. Solana’yı “çok verimli ve ucuz” diye övüyor ama merkezsizleşme seviyesine pek dikkat etmiyor. Ona göre gerçek fırsat şu iki noktada:
Birincisi, kullanıcı deneyimi sorunlarını çözmek
Şu anki çoğu kripto cüzdanı çok genel. Bir NFT koleksiyoncusu kendine özel bir koleksiyon cüzdanı isteyebilir, günlük işlem yapan biri ise daha optimize bir arayüz arar. Ama şu anki projelerin çoğu teknik meraklılar için tasarlandı, kullanıcı yolculuğu pek düşünülmüyor.
İkincisi, gerçek insan sorunlarına odaklanmak
En kârlı projeler (gereksiz NFT’ler, başarısız DAO’lar) dünyanın ihtiyacı olmayabilir. Kendisi ve oğlu Vitalik’in görüşü aynı: Teknoloji, sansür, gizlilik ve otonomi gibi temel sorunları çözmeli, trendleri takip etmek değil.
Nakamoto’nun açtığı kapı artık kapatılamaz
Birisi sordu: Kripto temelde kağıt üzerinde kalıyor, hukuk ve kültür sistemleri yüzünden kullanılamaz hale gelmiyor mu?
Dmitry’nin cevabı düşündürücü: “Bu hayalperestlik değil. Asıl sorun şu: zeki teknoloji insanları genellikle teknolojinin karmaşıklığına takılıp kalıyor, ‘son mil’—insanların sorunlarını görmezden geliyorlar.”
Örneğin Kanada protestocularının hesapları dondurulması, Ukrayna bağışları, Çin’deki sansür… bunlar gösteriyor ki: İnsanlar merkezi sistemlere güvenmeyi bırakıyor. Bitcoin ile başlayan “kendi kendine sakla” süreci geri dönüşü olmayan bir yola girdi, öğrenme maliyeti yüksek olsa da (anahtarınızı kaybederseniz kimse size yardım edemez).
Ekstra: Vitalik çocukken bir sayısal dahiymiş
Bir gazeteci sordu: “Vitalik’in ilk sözü neydi?”
Gülerek cevap verdi: Vitalik aslında geç konuşmaya başlamış, ama 4 yaşında ona eski bir IBM bilgisayar verdiğinde hemen Excel kullanmayı öğrenmiş—sayılar onun ilk diliydi. Bu da onun Ethereum gibi sistemleri tasarlamasını açıklıyor.
Ana fikirler özeti: Ukrayna savaşı, kriptoyun büyük çapta uygulamaya geçişinin dönüm noktası oluyor. Bu, “merkezsizleşmek havalı” olduğu için değil, merkez sistemlerin başarısız olduğu gerçek sorunlara çözüm sunduğu için. Şu aşamada fırsat, daha hızlı ve ucuz blockchain’ler değil, sıradan insanların gerçekten kullanmak isteyeceği, kullanabileceği ürünler tasarlamak.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Ethereum kurucularının babası: Kripto para birimleri sansür sistemini sona erdirebilir, Web3 kitle benimseme çağında
Biliyor musun? Vitalik Buterin’in babası Dmitry aslında mütevazı bir felsefe meraklısı—şimdi yarı emekli durumda olsa da, kripto ekosisteminde melek yatırımlar ve proje rehberliği yapıyor. Yakın zamanda verdiği röportajda ilginç bazı görüşlerini paylaştı: Ukrayna savaşına, merkezsizleşmenin gücüne ve şu anki kripto projelerinin hâlâ deneme aşamasında olmasına dair.
Ukrayna 1 milyar doların üzerinde kripto bağışı topladı, DeFi tarihsel görevi yapmaya devam ediyor
Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden beri, Ukrayna hükümeti kripto para aracılığıyla doğrudan 1 milyar doların üzerinde askeri ve sivil fon topladı—geleneksel finansal bürokrasiye tamamen dolaylı yoldan engel olmadan. Dmitry buna sadece sayısal bir olay olarak bakmıyor; bu, merkezsiz finansın gerçek insan sorunlarını çözmedeki ilk büyük doğrulaması.
Onun mantığı şu: Merkezi sistemler (bankalar, hükümetler) zayıf noktalarını gösteriyor—hesapları dondurabilir, işlemleri inceleyebilir, güç istismar edebilirler. Kripto ise, bu noktada, baskı altında kalan, finansal erişimi kesilen sıradan insanların kurtarıcısı oluyor. Hatta Rusya hükümeti yaptırımları aşmak için kriptoyu kullanmaya çalışsa da, büyük meblağların akışını takip etmek, küçük işlemleri takip etmekten çok daha etkili—bir “kese çizmek” yerine, şeffaf mekanizmalar kurmak daha iyi olur.
“Web 3 artık benimseme çağında, ama tasarım aşamasında hata yapıyoruz”
İlginçtir, Dmitry mevcut kripto projelerine pek yumuşak yaklaşmıyor. Solana’yı “çok verimli ve ucuz” diye övüyor ama merkezsizleşme seviyesine pek dikkat etmiyor. Ona göre gerçek fırsat şu iki noktada:
Birincisi, kullanıcı deneyimi sorunlarını çözmek
Şu anki çoğu kripto cüzdanı çok genel. Bir NFT koleksiyoncusu kendine özel bir koleksiyon cüzdanı isteyebilir, günlük işlem yapan biri ise daha optimize bir arayüz arar. Ama şu anki projelerin çoğu teknik meraklılar için tasarlandı, kullanıcı yolculuğu pek düşünülmüyor.
İkincisi, gerçek insan sorunlarına odaklanmak
En kârlı projeler (gereksiz NFT’ler, başarısız DAO’lar) dünyanın ihtiyacı olmayabilir. Kendisi ve oğlu Vitalik’in görüşü aynı: Teknoloji, sansür, gizlilik ve otonomi gibi temel sorunları çözmeli, trendleri takip etmek değil.
Nakamoto’nun açtığı kapı artık kapatılamaz
Birisi sordu: Kripto temelde kağıt üzerinde kalıyor, hukuk ve kültür sistemleri yüzünden kullanılamaz hale gelmiyor mu?
Dmitry’nin cevabı düşündürücü: “Bu hayalperestlik değil. Asıl sorun şu: zeki teknoloji insanları genellikle teknolojinin karmaşıklığına takılıp kalıyor, ‘son mil’—insanların sorunlarını görmezden geliyorlar.”
Örneğin Kanada protestocularının hesapları dondurulması, Ukrayna bağışları, Çin’deki sansür… bunlar gösteriyor ki: İnsanlar merkezi sistemlere güvenmeyi bırakıyor. Bitcoin ile başlayan “kendi kendine sakla” süreci geri dönüşü olmayan bir yola girdi, öğrenme maliyeti yüksek olsa da (anahtarınızı kaybederseniz kimse size yardım edemez).
Ekstra: Vitalik çocukken bir sayısal dahiymiş
Bir gazeteci sordu: “Vitalik’in ilk sözü neydi?”
Gülerek cevap verdi: Vitalik aslında geç konuşmaya başlamış, ama 4 yaşında ona eski bir IBM bilgisayar verdiğinde hemen Excel kullanmayı öğrenmiş—sayılar onun ilk diliydi. Bu da onun Ethereum gibi sistemleri tasarlamasını açıklıyor.
Ana fikirler özeti: Ukrayna savaşı, kriptoyun büyük çapta uygulamaya geçişinin dönüm noktası oluyor. Bu, “merkezsizleşmek havalı” olduğu için değil, merkez sistemlerin başarısız olduğu gerçek sorunlara çözüm sunduğu için. Şu aşamada fırsat, daha hızlı ve ucuz blockchain’ler değil, sıradan insanların gerçekten kullanmak isteyeceği, kullanabileceği ürünler tasarlamak.