Dürüst olmak gerekirse, bu ortamda öğrenilmesi en zor olan şey, nasıl kazanılacağı değil, ne zaman durulacağıdır.
Çok insanın bu yüzden kaybettiğine şahit oldum.
Tanıdığım bir arkadaşım vardı, 2020 yılında elinde sadece 5000U vardı, o dönemdeki piyasa hareketleriyle tam uyum sağladı. Altı ay içinde hesabı 100 bin dolara çıktı. O zamanlar birkaçımız ona "Artık biraz çıkartmalısın" diye tavsiye ettik, ama o çok kendinden emindi: "Nerede, nereye? 50 bine kadar gözü var."
Peki sonra ne oldu? Piyasa yön değiştirdi, hızla düştü. 100 binden 30 bine, sonunda sadece birkaç yüz U kaldı. O gün onu piyasanın önünde, sanki ruhu çıkmış gibi, izlerken gördüm. Sonra trading yazılımını kaldırdı ve bir daha dokunmadı.
Ben de zamanında zarar ettim. Bir sefer hesabım 600 bin U'ya çıktı, karlar hızla yükseliyordu, ben kendimi şişirdim—bir milyon kazanmanın hayal olmadığını düşündüm. Ama derin bir geri çekilme yaşandı ve hesabım 20 bin U civarına geriledi.
O günler benim için çok karmaşık geçti, gündüzleri sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıp, akşam yatakta dönüp durup uyuyamadım.
O deneyimden sonra gerçekten anladım bir şeyi: Bu piyasanın yarışması, ne kadar kazanabileceğin değil, sonunda neyi götürebileceğinle ilgilidir. Çok insan "biraz daha bekle, biraz daha kazan" düşüncesinde takılıp kalır. Kendilerini kazanç sağlıyor sanırlar, aslında sadece kaybetmek için bekliyorlardır.
Gerçekten başarılı olanlar, asla son lokmayı tamamen yemezler.
Şimdi kendime birkaç katı kural koydum:
1️⃣ Hesap ikiye katlandıysa, önce üçte birini çıkarıp gitmek; 2️⃣ Üç katına çıktıysa, yarısını almak; 3️⃣ Tüm karların bir kısmını bankaya yatırmak.
Ben daha temkinli oldum diye değil, sonunda anladım—o sayılar ne kadar güzel görünürse görünsün, çıkartmazsan, sonsuza kadar sadece sayılar olur.
Sorabilirsiniz: Peki, ne kadar kazanmak yeterli olur?
Dürüst olmak gerekirse, kesin bir cevap yok. Çünkü insanın arzusu asla doymaz.
Fark şu ki, bazıları yarı yolda fren yapabilir, bazıları ise tamamen düşüp pes eder.
Bu piyasanın en acı tarafı, sonunda gülenler genellikle en çok kazananlar değil, zamanında durmayı bilenlerdir.
Yıllık fırsatlar her zaman var, ama sermaye yoksa, her şey boş.
Şimdi biraz yolumu buldum sanıyorum. Eğer sen de bu yolda daha sağlam ilerlemek istiyorsan, tek bir söz hatırla—kazanç çok güzel, ama korumak daha da önemli.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
7
Repost
Share
Comment
0/400
CryptoCrazyGF
· 6h ago
Derinlemesine anlıyorum, ne dediğini. Her kazandığında kaybediyorsun, of of.
View OriginalReply0
ReverseFOMOguy
· 11-10 15:52
Kanlı dersler, anladınız, herkes anladı. Bana nasıl anladığımı sormayın.
View OriginalReply0
LightningPacketLoss
· 11-10 15:51
Yükselip düşmek alışkanlık haline geldi, kazandığında kaçmak doğru olur.
View OriginalReply0
ConsensusDissenter
· 11-10 15:47
Tam dolu pozisyonla tüm parayı riske atmak, kim korkar ki? Yarın ikiye katlar.
Dürüst olmak gerekirse, bu ortamda öğrenilmesi en zor olan şey, nasıl kazanılacağı değil, ne zaman durulacağıdır.
Çok insanın bu yüzden kaybettiğine şahit oldum.
Tanıdığım bir arkadaşım vardı, 2020 yılında elinde sadece 5000U vardı, o dönemdeki piyasa hareketleriyle tam uyum sağladı. Altı ay içinde hesabı 100 bin dolara çıktı. O zamanlar birkaçımız ona "Artık biraz çıkartmalısın" diye tavsiye ettik, ama o çok kendinden emindi: "Nerede, nereye? 50 bine kadar gözü var."
Peki sonra ne oldu? Piyasa yön değiştirdi, hızla düştü. 100 binden 30 bine, sonunda sadece birkaç yüz U kaldı. O gün onu piyasanın önünde, sanki ruhu çıkmış gibi, izlerken gördüm. Sonra trading yazılımını kaldırdı ve bir daha dokunmadı.
Ben de zamanında zarar ettim. Bir sefer hesabım 600 bin U'ya çıktı, karlar hızla yükseliyordu, ben kendimi şişirdim—bir milyon kazanmanın hayal olmadığını düşündüm. Ama derin bir geri çekilme yaşandı ve hesabım 20 bin U civarına geriledi.
O günler benim için çok karmaşık geçti, gündüzleri sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıp, akşam yatakta dönüp durup uyuyamadım.
O deneyimden sonra gerçekten anladım bir şeyi: Bu piyasanın yarışması, ne kadar kazanabileceğin değil, sonunda neyi götürebileceğinle ilgilidir. Çok insan "biraz daha bekle, biraz daha kazan" düşüncesinde takılıp kalır. Kendilerini kazanç sağlıyor sanırlar, aslında sadece kaybetmek için bekliyorlardır.
Gerçekten başarılı olanlar, asla son lokmayı tamamen yemezler.
Şimdi kendime birkaç katı kural koydum:
1️⃣ Hesap ikiye katlandıysa, önce üçte birini çıkarıp gitmek;
2️⃣ Üç katına çıktıysa, yarısını almak;
3️⃣ Tüm karların bir kısmını bankaya yatırmak.
Ben daha temkinli oldum diye değil, sonunda anladım—o sayılar ne kadar güzel görünürse görünsün, çıkartmazsan, sonsuza kadar sadece sayılar olur.
Sorabilirsiniz: Peki, ne kadar kazanmak yeterli olur?
Dürüst olmak gerekirse, kesin bir cevap yok. Çünkü insanın arzusu asla doymaz.
Fark şu ki, bazıları yarı yolda fren yapabilir, bazıları ise tamamen düşüp pes eder.
Bu piyasanın en acı tarafı, sonunda gülenler genellikle en çok kazananlar değil, zamanında durmayı bilenlerdir.
Yıllık fırsatlar her zaman var, ama sermaye yoksa, her şey boş.
Şimdi biraz yolumu buldum sanıyorum. Eğer sen de bu yolda daha sağlam ilerlemek istiyorsan, tek bir söz hatırla—kazanç çok güzel, ama korumak daha da önemli.