Ekonominin "güçlü" olduğunu söylüyorlar, peki gerçekten kim harcıyor?
İşte gerçeklik kontrolü: en zengin %20, toplam tüketici harcamalarının yaklaşık yarısından sorumlu. Bu arada, yakın zamanda Federal Reserve'den öne çıkan bir yetkili, çoğu kişinin zaten hissettiği bir durumu dile getirdi—düşük ve orta gelirli hanehalkları ciddi uygunluk duvarlarına çarpıyor.
Tüketim bu kadar üst düzeyde yoğunlaşmışken, gerçekten sağlıklı bir ekonomi diyebilir miyiz? Yoksa sadece zaten bol olanların harcama gücünü mü ölçüyoruz?
Veriler, politika yapıcıların her zaman duymak istemediği bir hikayeyi anlatıyor: ortalama hanehalkı bu sözde "güçlü" büyümeyi yönlendirmiyor. Bu, iki ekonominin hikayesi ve fark giderek büyüyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
6
Repost
Share
Comment
0/400
TokenSherpa
· 10h ago
aslında, bunu ampirik olarak açıklayayım: servet yoğunlaşma oranı = açık bir sistemik yönetişim başarısızlığı
View OriginalReply0
ClassicDumpster
· 10h ago
Havuçlar henüz tam olgunlaşmadan kesmek mi istiyorsun?
View OriginalReply0
MeltdownSurvivalist
· 10h ago
Yüksek seviye enayiler hâlâ kendini gösteriyor.
View OriginalReply0
BoredRiceBall
· 10h ago
Bak bakalım, sadece zenginler ekonomiyi oynayabilir.
View OriginalReply0
fomo_fighter
· 10h ago
Zenginlik ve fakirlik arasındaki uçurum giderek büyüyor
View OriginalReply0
ChainChef
· 10h ago
bu ekonomi felaket için bir tarif hazırlıyor... zenginler şu anda harcayacak malzemelere sahip tek kişiler smh
Ekonominin "güçlü" olduğunu söylüyorlar, peki gerçekten kim harcıyor?
İşte gerçeklik kontrolü: en zengin %20, toplam tüketici harcamalarının yaklaşık yarısından sorumlu. Bu arada, yakın zamanda Federal Reserve'den öne çıkan bir yetkili, çoğu kişinin zaten hissettiği bir durumu dile getirdi—düşük ve orta gelirli hanehalkları ciddi uygunluk duvarlarına çarpıyor.
Tüketim bu kadar üst düzeyde yoğunlaşmışken, gerçekten sağlıklı bir ekonomi diyebilir miyiz? Yoksa sadece zaten bol olanların harcama gücünü mü ölçüyoruz?
Veriler, politika yapıcıların her zaman duymak istemediği bir hikayeyi anlatıyor: ortalama hanehalkı bu sözde "güçlü" büyümeyi yönlendirmiyor. Bu, iki ekonominin hikayesi ve fark giderek büyüyor.