Son zamanlarda bana hep soruyorlar: "Şu anda pek piyasa takibi yapmıyor musun? Bu piyasa her gün değişiyor, boşlukta kalmaktan korkmuyor musun?"
İçten içe biraz utanıyorum—eskiden ben tam anlamıyla "kaşınıyor" olan tiptim.
O zamanlar her gün ondan fazla işlem yapardım. Gözlerim K-şekline yapışmış, sadece iki puanlık hareket olsa bile saatlerce incelerdim. Yükseldi mi? Hadi gireyim! Düştü mü? Panik! Yeniden yükseldi mi? Takip edeyim! Kendimi piyasanın peşinden sürüklenen bir kukla gibi hissederdim, hesap numaralarım roller coaster gibi yukarı aşağı zıplardı. Sonuçta, kaybettiğim şey başka değil, bu kontrolsüz ellerim oldu.
Sonra anladım ki: Bu piyasada gerçekten iflas ettiren şey, piyasanın anlaşılmaması değil, kendini kontrol edememekmiş.
Sizce sık sık işlem yapmak fırsat yakalamaktır mı? Aslında piyasaya para kazandırıyorsunuz. Her "bu sefer kar ederim" dediğinizde giriş yaparsınız, ama genellikle ya hemen çıkarsınız ya da zarar durdurduktan sonra fiyat geri gelir. Birçok kez kesilir, komisyonlar birikir.
Dönüm noktası, "tahammül etmeyi" öğrenmemle oldu.
Piyasa anlamadığınız zaman? Boş durun. Güvenmediğiniz fırsatlara dokunmayın. Sadece o %20'lik gerçekten güvenilir fırsatlara odaklanıyorum—belki üç dört gün hiç hareket etmezler, ama bir kere giriş yaptığınızda büyük ihtimalle yanılmazsınız.
Bu his sanki… hmm, keskin nişancı gibi. Hızlı saldıran makineli tüfekle değil, nişan alıp, hedef kendisi dürbün içine girmesini beklemek gibi.
Şimdi ise haftada iki işlem yapmayı tercih ediyorum, her gün fareyi tıklamaktan vazgeçtim. Ekranın önünde telaşla terleyenler varken, ben sakin sakin piyasanın kendiliğinden bana gelmesini bekliyorum. Bazen grup sohbetlerindeki insanların hızla emir verdiğine bakıyorum ve düşünüyorum: Neden bu kadar acele ediyorsunuz? Piyasa her zaman burada, ama para kaybedildiğinde geri gelmiyor.
Bu piyasanın en zor yanı teknik öğrenmek değil, arzularını kontrol etmek.
Her gün kazanmak istedikçe, piyasanın oyunu tarafından kolayca kandırılırsın. Gerçekten para kazanabilenler, diğerlerinin iflas ettiğini görebilen ve sabredip, kendi zamanında giriş yapanlardır.
Kripto dünyasında asla kim daha hızlı hareket ediyor değil, kim soğukkanlı kalabiliyor yarışıdır. Sabırlı olursan, karlar sonunda kapını çalar; paniklersen, en iyi fırsatları bile zararına çevirebilirsin.
Bu yüzden bana neden pek işlem yapmadığımı soruyorlar? Çünkü sonunda anladım ki—
Az işlem yapmak, az kazanmak anlamına gelmez; çok işlem yapmak ise genellikle daha hızlı kaybetmek demektir.
Sabır, bu piyasanın en kıt silahıdır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
4 Likes
Reward
4
5
Repost
Share
Comment
0/400
AlwaysQuestioning
· 18h ago
Piyasa gerçekten bir insanı değiştirebilir.
View OriginalReply0
PoetryOnChain
· 18h ago
Bu cümledeki "bıçağı" kelimesini gerçekten anlıyorum.
View OriginalReply0
BasementAlchemist
· 18h ago
Sadece bir kaykaycıyım, bu kişiliklerle uğraşmıyorum.
View OriginalReply0
LiquidityNinja
· 18h ago
Gerçek şu ki, enayiler sadece ellerini kullanıyor.
View OriginalReply0
MEVSandwichVictim
· 18h ago
İşlem ücretleri yüzünden çok zarar ettim, hepsi robotların suçu!
Son zamanlarda bana hep soruyorlar: "Şu anda pek piyasa takibi yapmıyor musun? Bu piyasa her gün değişiyor, boşlukta kalmaktan korkmuyor musun?"
İçten içe biraz utanıyorum—eskiden ben tam anlamıyla "kaşınıyor" olan tiptim.
O zamanlar her gün ondan fazla işlem yapardım. Gözlerim K-şekline yapışmış, sadece iki puanlık hareket olsa bile saatlerce incelerdim. Yükseldi mi? Hadi gireyim! Düştü mü? Panik! Yeniden yükseldi mi? Takip edeyim! Kendimi piyasanın peşinden sürüklenen bir kukla gibi hissederdim, hesap numaralarım roller coaster gibi yukarı aşağı zıplardı. Sonuçta, kaybettiğim şey başka değil, bu kontrolsüz ellerim oldu.
Sonra anladım ki: Bu piyasada gerçekten iflas ettiren şey, piyasanın anlaşılmaması değil, kendini kontrol edememekmiş.
Sizce sık sık işlem yapmak fırsat yakalamaktır mı? Aslında piyasaya para kazandırıyorsunuz. Her "bu sefer kar ederim" dediğinizde giriş yaparsınız, ama genellikle ya hemen çıkarsınız ya da zarar durdurduktan sonra fiyat geri gelir. Birçok kez kesilir, komisyonlar birikir.
Dönüm noktası, "tahammül etmeyi" öğrenmemle oldu.
Piyasa anlamadığınız zaman? Boş durun. Güvenmediğiniz fırsatlara dokunmayın. Sadece o %20'lik gerçekten güvenilir fırsatlara odaklanıyorum—belki üç dört gün hiç hareket etmezler, ama bir kere giriş yaptığınızda büyük ihtimalle yanılmazsınız.
Bu his sanki… hmm, keskin nişancı gibi. Hızlı saldıran makineli tüfekle değil, nişan alıp, hedef kendisi dürbün içine girmesini beklemek gibi.
Şimdi ise haftada iki işlem yapmayı tercih ediyorum, her gün fareyi tıklamaktan vazgeçtim. Ekranın önünde telaşla terleyenler varken, ben sakin sakin piyasanın kendiliğinden bana gelmesini bekliyorum. Bazen grup sohbetlerindeki insanların hızla emir verdiğine bakıyorum ve düşünüyorum: Neden bu kadar acele ediyorsunuz? Piyasa her zaman burada, ama para kaybedildiğinde geri gelmiyor.
Bu piyasanın en zor yanı teknik öğrenmek değil, arzularını kontrol etmek.
Her gün kazanmak istedikçe, piyasanın oyunu tarafından kolayca kandırılırsın. Gerçekten para kazanabilenler, diğerlerinin iflas ettiğini görebilen ve sabredip, kendi zamanında giriş yapanlardır.
Kripto dünyasında asla kim daha hızlı hareket ediyor değil, kim soğukkanlı kalabiliyor yarışıdır. Sabırlı olursan, karlar sonunda kapını çalar; paniklersen, en iyi fırsatları bile zararına çevirebilirsin.
Bu yüzden bana neden pek işlem yapmadığımı soruyorlar? Çünkü sonunda anladım ki—
Az işlem yapmak, az kazanmak anlamına gelmez; çok işlem yapmak ise genellikle daha hızlı kaybetmek demektir.
Sabır, bu piyasanın en kıt silahıdır.