Kripto para piyasasını yıllarca gözlemledikten sonra, net bir gerçek var: Çoğu yatırımcı kaybediyor, çünkü piyasanın fırsatları yok değil, aslında kendileri kendilerine tuzak kuruyor.
Birçok yeni katılımcı genellikle duygulara kapılır, başkalarının birkaç hafta içinde servetini iki katına çıkardığını görünce aceleyle işe atılır. “Treni kaçırmaktan” korkarlar, bu yüzden fiyat %5 arttığında hemen alıma geçer, fiyat %3 düştüğünde ise panikleyip zararı kesmeye çalışırlar. Sonuç olarak, hesap sürekli küçülür, sermaye ne kadar küçükse o kadar kolay buharlaşır.
Gerçek şu ki, küçük hesaplarla belirleyici faktör hız değil, sabırdır. Yılda iki ila üç büyük dalga yakalamak yeterli, doğru zamanda kararlı bir şekilde tutmak, elde edilen kar yaşamı sürdürmek için tamamen yeterlidir. Sürekli işlem yapmak, her gün “full margin” kullanmak yalnızca işlem ücretlerini ve hataları biriktirir, bu da köpekbalıkları için bir merdiven haline gelir.
Başka bir yaygın hata, dedikoduları dinlemek ve “iç bilgi” peşinden koşmaktır. Birçok kişi, “yakında yükselecek” diye duyduğu için anonim kripto paralar satın alıyor, ancak grafiklere veya gerçek nakit akışına dair hiçbir şey anlamıyor. Piyasa döndüğünde, sadece birkaç gün içinde her şeyi kaybediyorlar.
Ayrıca, iyi haber mutlaka bir fırsat olmayabilir. Pazar her zaman bir adım öndedir - iyi haber açıklandığında, büyük miktardaki fonların çoğu kar almıştır. Birçok durumda, haber çıktığında fiyat birkaç yüzde artar, ardından kurum yatırımcılarının kar alma satış baskısı nedeniyle hızla başlangıç noktasına geri döner. Bu nedenle, “haber çıktığında sat” prensibi bu piyasada her zaman geçerlidir.
Atlanması gereken bir diğer ilke: tatil veya büyük etkinlik öncesinde pozisyonları azaltmak. Düşük likidite dönemlerinde piyasa oldukça dalgalı ve kontrol edilemez hale gelebilir. Riskten proaktif bir şekilde çekilmek, sadece sermayeyi korumakla kalmaz, aynı zamanda her türlü dalgalanma karşısında sakin kalmayı da sağlar.
Sonunda, birçok piyasa döngüsünden sonra en büyük ders şudur:
Kripto para dünyasında kazanan, en hızlı işlem yapan değil, en uzun süre bekleyebilen kişidir. Sabır, disiplin ve risk kontrolü - işte kripto para dünyasında hayatta kalmanın ve gelişmenin gerçek anahtarı.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
8 Yıl Kripto Ticareti: Hayatta Kalanlar ile Kaybedenler Arasındaki Fark
Kripto para piyasasını yıllarca gözlemledikten sonra, net bir gerçek var: Çoğu yatırımcı kaybediyor, çünkü piyasanın fırsatları yok değil, aslında kendileri kendilerine tuzak kuruyor. Birçok yeni katılımcı genellikle duygulara kapılır, başkalarının birkaç hafta içinde servetini iki katına çıkardığını görünce aceleyle işe atılır. “Treni kaçırmaktan” korkarlar, bu yüzden fiyat %5 arttığında hemen alıma geçer, fiyat %3 düştüğünde ise panikleyip zararı kesmeye çalışırlar. Sonuç olarak, hesap sürekli küçülür, sermaye ne kadar küçükse o kadar kolay buharlaşır. Gerçek şu ki, küçük hesaplarla belirleyici faktör hız değil, sabırdır. Yılda iki ila üç büyük dalga yakalamak yeterli, doğru zamanda kararlı bir şekilde tutmak, elde edilen kar yaşamı sürdürmek için tamamen yeterlidir. Sürekli işlem yapmak, her gün “full margin” kullanmak yalnızca işlem ücretlerini ve hataları biriktirir, bu da köpekbalıkları için bir merdiven haline gelir. Başka bir yaygın hata, dedikoduları dinlemek ve “iç bilgi” peşinden koşmaktır. Birçok kişi, “yakında yükselecek” diye duyduğu için anonim kripto paralar satın alıyor, ancak grafiklere veya gerçek nakit akışına dair hiçbir şey anlamıyor. Piyasa döndüğünde, sadece birkaç gün içinde her şeyi kaybediyorlar. Ayrıca, iyi haber mutlaka bir fırsat olmayabilir. Pazar her zaman bir adım öndedir - iyi haber açıklandığında, büyük miktardaki fonların çoğu kar almıştır. Birçok durumda, haber çıktığında fiyat birkaç yüzde artar, ardından kurum yatırımcılarının kar alma satış baskısı nedeniyle hızla başlangıç noktasına geri döner. Bu nedenle, “haber çıktığında sat” prensibi bu piyasada her zaman geçerlidir. Atlanması gereken bir diğer ilke: tatil veya büyük etkinlik öncesinde pozisyonları azaltmak. Düşük likidite dönemlerinde piyasa oldukça dalgalı ve kontrol edilemez hale gelebilir. Riskten proaktif bir şekilde çekilmek, sadece sermayeyi korumakla kalmaz, aynı zamanda her türlü dalgalanma karşısında sakin kalmayı da sağlar. Sonunda, birçok piyasa döngüsünden sonra en büyük ders şudur: Kripto para dünyasında kazanan, en hızlı işlem yapan değil, en uzun süre bekleyebilen kişidir. Sabır, disiplin ve risk kontrolü - işte kripto para dünyasında hayatta kalmanın ve gelişmenin gerçek anahtarı.