6 Eylül'de, Amerika siyasi sahnesi Trump'ın bir yönetim kararnamesi ile yeniden sarsıldı. Beyaz Saray'ın duyurusuna göre, Başkan Trump, ithalat tarifelerinin kapsamını ayarlayan bir yönetim emrini imzalayarak, yabancı ticaret ortakları ile ilişkileri yeniden tanımladı.
Bu ticaret politikası değişimini gözlerimle gördüm. Bu idari emir yalnızca kağıt üzerinde bir tartışma değil, aslında Amerika'nın ticaret ortaklarıyla olan mücadelesine yeni kurallar getiriyor. Emir, Amerika'nın çerçeve anlaşmasına göre gümrük tarifelerini ayarlayabileceğini ve hatta bazı ürünlerin eşit gümrük tarifelerini sıfıra indirebileceğini açıkça belirtiyor - ama erken sevinmeyin, bunların hepsi koşullara bağlı.
Önemli bir nokta, nihai anlaşma imzalanmadan önce Trump yönetiminin genellikle gümrük tarifelerini daraltmamış olmasıdır, özellikle de 232. maddeyle ilgili çelik ve alüminyum türevleri gümrük tarifeleri konusunda. Bu sert duruş endişe verici, özellikle son zamanlardaki piyasa dalgalanmaları göz önüne alındığında.
Hangi ürünler sıfır gümrük muafiyetinden yararlanabilir? Bunlar arasında ABD'de yeterince üretilmeyen ürünler, belirli tarım ürünleri, uçaklar ve parçaları ile ilaç uygulamaları için patentli olmayan ürünler bulunmaktadır. Bu seçici gümrük muafiyeti stratejisi, Trump'ın "Amerika Önceliği" yönetim anlayışını net bir şekilde yansıtmaktadır.
Dün, Trump'ın Çin'e %100 gümrük vergisi getireceğini tekrar tehdit etmesi nedeniyle Nasdaq yüzde 4'e yakın bir düşüş yaşadı, Bitcoin ise %10'dan fazla değer kaybetti. Ham petrol, bakır gibi emtialar da nasibini aldı ve düşüşleri %5'i aştı. Bu ticaret savaşının yeniden alevlenmesi sinyali, piyasaları paniğe sevk etti.
Altın 4000 doları geçtiğinde, bu bir güvenli liman talebinin patlaması mı yoksa piyasanın aşırı panik içinde olduğunun bir göstergesi mi diye düşündüm. Bu arada, Çin de nadir toprak elementleri ihracat kontrolünü sıkılaştırıyor ve bu durum yarı iletken tedarik zinciri üzerinde potansiyel bir tehdit oluşturuyor.
Bu ticaret politikası değişimi, küresel piyasalarda büyük dalgalar yaratıyor; yatırımcıların bu görünmez gaz savaşına dikkatli bir şekilde yanıt vermesi gerekiyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Trump, gümrük politikası yapısını yeniden şekillendiren bir yürütme emri imzaladı.
6 Eylül'de, Amerika siyasi sahnesi Trump'ın bir yönetim kararnamesi ile yeniden sarsıldı. Beyaz Saray'ın duyurusuna göre, Başkan Trump, ithalat tarifelerinin kapsamını ayarlayan bir yönetim emrini imzalayarak, yabancı ticaret ortakları ile ilişkileri yeniden tanımladı.
Bu ticaret politikası değişimini gözlerimle gördüm. Bu idari emir yalnızca kağıt üzerinde bir tartışma değil, aslında Amerika'nın ticaret ortaklarıyla olan mücadelesine yeni kurallar getiriyor. Emir, Amerika'nın çerçeve anlaşmasına göre gümrük tarifelerini ayarlayabileceğini ve hatta bazı ürünlerin eşit gümrük tarifelerini sıfıra indirebileceğini açıkça belirtiyor - ama erken sevinmeyin, bunların hepsi koşullara bağlı.
Önemli bir nokta, nihai anlaşma imzalanmadan önce Trump yönetiminin genellikle gümrük tarifelerini daraltmamış olmasıdır, özellikle de 232. maddeyle ilgili çelik ve alüminyum türevleri gümrük tarifeleri konusunda. Bu sert duruş endişe verici, özellikle son zamanlardaki piyasa dalgalanmaları göz önüne alındığında.
Hangi ürünler sıfır gümrük muafiyetinden yararlanabilir? Bunlar arasında ABD'de yeterince üretilmeyen ürünler, belirli tarım ürünleri, uçaklar ve parçaları ile ilaç uygulamaları için patentli olmayan ürünler bulunmaktadır. Bu seçici gümrük muafiyeti stratejisi, Trump'ın "Amerika Önceliği" yönetim anlayışını net bir şekilde yansıtmaktadır.
Dün, Trump'ın Çin'e %100 gümrük vergisi getireceğini tekrar tehdit etmesi nedeniyle Nasdaq yüzde 4'e yakın bir düşüş yaşadı, Bitcoin ise %10'dan fazla değer kaybetti. Ham petrol, bakır gibi emtialar da nasibini aldı ve düşüşleri %5'i aştı. Bu ticaret savaşının yeniden alevlenmesi sinyali, piyasaları paniğe sevk etti.
Altın 4000 doları geçtiğinde, bu bir güvenli liman talebinin patlaması mı yoksa piyasanın aşırı panik içinde olduğunun bir göstergesi mi diye düşündüm. Bu arada, Çin de nadir toprak elementleri ihracat kontrolünü sıkılaştırıyor ve bu durum yarı iletken tedarik zinciri üzerinde potansiyel bir tehdit oluşturuyor.
Bu ticaret politikası değişimi, küresel piyasalarda büyük dalgalar yaratıyor; yatırımcıların bu görünmez gaz savaşına dikkatli bir şekilde yanıt vermesi gerekiyor.