Hisse senedi değerlemesi sadece bir rakam oyunu değil, aynı zamanda yatırımcıların hayatta kalma becerisidir. Bu dalgalı piyasada, sık sık düşünüyorum: Bir şirketin gerçek değerini nasıl değerlendirmeliyim? Özellikle OpenAI gibi teknoloji devlerinin değerinin 500 milyar dolara fırlaması, bunun mantıklı olup olmadığını sorgulamama neden oluyor.
OpenAI'nin ikincil hisse senedi satışının ölçeğini 6 milyar dolardan 10.3 milyar dolara çıkardığını görünce, temel değerleme yöntemlerini hatırlamadan edemedim. Fiyat-kazanç oranı, piyasa değeri/defter değeri gibi geleneksel araçlar, yüksek büyüme gösteren teknoloji şirketlerini değerlendirirken genellikle yetersiz kalıyor. OpenAI, daha önceki 300 milyar dolarlık değerlemesinden 500 milyar dolara yükseldi; bu %66'lık artış, gerçek değerinde bir artışı yansıtıyor mu?
AI'ye olan heyecan, değerleme balonuna yol açabilir. SoftBank, Dragoneer ve Thrive gibi sermaye devleri yatırım yapmaya yarışırken, soğukkanlı bir şekilde düşünmemiz gerekiyor: Bu mantıklı bir yatırım mı yoksa sürü etkisi mi? Özellikle mevcut ABD-Çin ticaret ilişkilerinin gerginliği bağlamında, piyasa dalgalanması artarken, yatırımcıların yüksek değerleme şirketlerini dikkatli bir şekilde değerlendirmeleri daha da önem kazanıyor.
Çalışanların hisse senedi sahipliğinin iki yıldan fazla olmasına yönelik sınırlamalar ve Eylül ayı sonundaki karar verme süresi, bu koşullar şirketin istikrarlı bir hisse yapısına olan dikkati yansıtırken, aynı zamanda ikincil piyasada hisse senedi dolaşımını kontrol etmek ve yüksek değerlemeyi sürdürmek amacıyla da olabilir.
Bir yatırımcı olarak, OpenAI gibi şirketleri değerlendirirken, geleneksel finansal göstergelerin yanı sıra, teknolojik liderlik avantajını, pazar payını ve gelecekteki kârlılık modelinin sürdürülebilirliğini de dikkate almak gerektiğine inanıyorum. AI gibi hızlı gelişen bir alanda, bugünkü yüksek değerleme, yarın düşük bir değerleme olabilir ya da muhteşem bir balonun habercisi olabilir.
Bu tür yüksek değerlemeli şirketlerle karşılaştığınızda, büyüme potansiyelini ve mevcut değerlemenin makul olup olmadığını değerlendirmek için PEG gibi göstergeleri bir arada kullanmanızı öneririm, körü körüne sermayenin peşinden gitmek yerine.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Hisse senedi değerlemesi sadece bir rakam oyunu değil, aynı zamanda yatırımcıların hayatta kalma becerisidir. Bu dalgalı piyasada, sık sık düşünüyorum: Bir şirketin gerçek değerini nasıl değerlendirmeliyim? Özellikle OpenAI gibi teknoloji devlerinin değerinin 500 milyar dolara fırlaması, bunun mantıklı olup olmadığını sorgulamama neden oluyor.
OpenAI'nin ikincil hisse senedi satışının ölçeğini 6 milyar dolardan 10.3 milyar dolara çıkardığını görünce, temel değerleme yöntemlerini hatırlamadan edemedim. Fiyat-kazanç oranı, piyasa değeri/defter değeri gibi geleneksel araçlar, yüksek büyüme gösteren teknoloji şirketlerini değerlendirirken genellikle yetersiz kalıyor. OpenAI, daha önceki 300 milyar dolarlık değerlemesinden 500 milyar dolara yükseldi; bu %66'lık artış, gerçek değerinde bir artışı yansıtıyor mu?
AI'ye olan heyecan, değerleme balonuna yol açabilir. SoftBank, Dragoneer ve Thrive gibi sermaye devleri yatırım yapmaya yarışırken, soğukkanlı bir şekilde düşünmemiz gerekiyor: Bu mantıklı bir yatırım mı yoksa sürü etkisi mi? Özellikle mevcut ABD-Çin ticaret ilişkilerinin gerginliği bağlamında, piyasa dalgalanması artarken, yatırımcıların yüksek değerleme şirketlerini dikkatli bir şekilde değerlendirmeleri daha da önem kazanıyor.
Çalışanların hisse senedi sahipliğinin iki yıldan fazla olmasına yönelik sınırlamalar ve Eylül ayı sonundaki karar verme süresi, bu koşullar şirketin istikrarlı bir hisse yapısına olan dikkati yansıtırken, aynı zamanda ikincil piyasada hisse senedi dolaşımını kontrol etmek ve yüksek değerlemeyi sürdürmek amacıyla da olabilir.
Bir yatırımcı olarak, OpenAI gibi şirketleri değerlendirirken, geleneksel finansal göstergelerin yanı sıra, teknolojik liderlik avantajını, pazar payını ve gelecekteki kârlılık modelinin sürdürülebilirliğini de dikkate almak gerektiğine inanıyorum. AI gibi hızlı gelişen bir alanda, bugünkü yüksek değerleme, yarın düşük bir değerleme olabilir ya da muhteşem bir balonun habercisi olabilir.
Bu tür yüksek değerlemeli şirketlerle karşılaştığınızda, büyüme potansiyelini ve mevcut değerlemenin makul olup olmadığını değerlendirmek için PEG gibi göstergeleri bir arada kullanmanızı öneririm, körü körüne sermayenin peşinden gitmek yerine.