En rahat durum,

Yine ayakta dur, parayı kazan, kimin yüzüne bakmadan.
Daha ideal bir durum, gitmek istediğinde gidebilmek, konuşmak istemediğinde konuşmamak ve yapmak istemediğinde yapmamaktır.
En istikrarlı durum her zaman huzurludur, dalgalı olan hiçbir şey kalıcı olamaz.

mesela göklere çıkaran abartılar,
Ağırlık o kadar büyük ki her zaman yere geri dönmeli, o zaman, ne kadar yükseğe üflesen, düştüğünde o ağırlıkla birlikte hızlanır, o kadar kötü çarpar, o kadar ağır yaralanırsın.

1. Herkes seni çok havalı bulduğunda, özgürlüğünü kaybettiğini fark edersin.
Bu, zenginlerin memleketlerine dönmemesiyle ilgili olarak söylediğimiz çaresizlik haline gelecek. Geri döndüğünüzde herkesin hedefi olacaksınız.

2. Kendini çok havalı hissettiğin ama aslında o kadar da havalı olmadığın zaman:
Hep başkalarıyla kıyaslamayı seversin çünkü sen hiç harika olmadın, orada hiç kalmadın, sürekli dışsal kıyaslamalar ve onaylar aracılığıyla kendine ruhsal bir tatmin sağlamaya çalışıyorsun.
Bu, halk arasında görmemiş olmak ya da zengin bir yaşam tarzı ile büyütülmemiş olan birinci veya ikinci nesil olarak adlandırdığımız şeydir.
Bu, beynimizin bilinçaltı durumunda doğal olarak ortaya çıkan bir koruma mekanizmasıdır; geçmişe yönelik bir telafi biçimidir.
Bu kötü bir şey değil, sadece farkına varmalı ve en kısa sürede deneyimlemeli, sonra bırakmalısın. Aşırı tutku iyi bir şey değildir.

3. Artık çok havalı olduğunuzda, ama bunu bilenlerin sayısı az olduğunda, bunun en keyifli şey olduğunu göreceksiniz. Bu, eski bir söz olan "zenginlik gizlenmeli" ya da "sessizce büyük paralar kazanmak" anlamına geliyor!

Herkesin ayakta para kazanmanın yolunu bulmasını dilerim.
Herkesin sessizce büyük paralar kazanmasını dilerim.
Herkesin kendini zenginleştirme yolunu bir an önce tamamlamasını ve ruhsal ve yaşam özgürlüğüne bir an önce ulaşmasını dilerim.
Sonuçta, ruhsal özgürlük, maddi özgürlükten çok daha zor!