Casusluk yapanlar genelde inanır, ama yüz yüze suçlamak karşı tarafın zihninde kabul edilmesi zor bir durumdur, hatta bu onun iyiliği için olsa bile. Yetişkinler bile böyleyken, çocuklar ne olacak? Çocuklarla iletişim şekli nasıl olmalı? Eğer bir hata yaptıysa doğrudan suçlamak ona hayal kırıklığı yaşatır, ne kadar nazik anlatırsan anlat, yine de öğüt verdiğini anlayabilir; ama eğer hiç konuşmazsan, hatası nasıl düzeltilecek? En iyi yol, ebeveynlerin konuşması ve çocuğun bunu duymasıdır. Çocukların ilk öğrenme aşaması henüz konuşamadıkları dönemdir, aslında bu, dinlemek, görmek ve taklit etmektir. Bu yöntem psikolojide gözlem yoluyla öğrenme olarak adlandırılır ve tamamen yan etkisiz organik bir gübredir. Sen ve eşin "Telefonumu kontrol etmem lazım, çünkü boynum ağrıyor" dediğinde, eşin "Ben de kilomu kontrol etmem lazım, tatlıları çok seviyorum, gazlı içecekleri azaltmalıyım, karbonhidratı azaltıp, protein yemeliyim, fiziksel antrenmanı artırmalıyım" der. Sen de "Eşim, egzersiz yaparken beni de alır mısın?" dersin. Eşin de "Tabii ki, egzersizi kontrol etmem lazım" der.
Daha ilginç, çocuğunuz yan tarafta televizyon izliyormuş gibi yapabilir ve oyuncaklarla oynayabilir, aslında her kelimeyi gizlice dinliyor ve izliyor. Eğer eşiniz, "Duydum ki çocuk televizyon izlerken gözleri zarar görüyormuş," derse, ona "Olmaz, çocuklarımız zamanı kontrol etmeyi biliyor," dersiniz. Çocuğunuzun duyduğu bu başarı hissine bakın, sizce ebeveynlerinin övgüsüne önem veriyor mu? Elbette. Ve bu arka plandaki övgüyü çok seviyor. Bu yüzden birini övmek, arkasından övmek en etkili yöntemdir, böylece o bunu duyabilir. Bir süre sonra çocuk size şöyle diyebilir, "Baba, bak ben televizyonu kapattım," siz de, "Çocuk harika, biliyorum sen babandan daha fazla öz disipline sahipsin," dersiniz. Baba, senden öğrenmem lazım, bir dahaki sefere televizyon izlemeye benimle gelir misin? Öz disiplinini öğreneyim. Unutmayın, çocuğunuzu başarı hissi ile bir şeyler yapmaya teşvik edin, kaygı ile değil. Başarı motivasyonu yalnızca kaygıdan kaynaklandığında, başarı ve sağlık zararları arasında doğru orantı oluşur.
Son olarak, koca karı tartışmaları, soğuk savaşlar ve boşanma konuları hakkında kendinizi sorgulamanız gerekiyor; çocuğunuza ne öğrettiniz? Çocukların öğrenimi büyük ölçüde gözlem yoluyla gerçekleşir. Bilinçsiz bir şekilde emilen ve sosyal referans ilkesine göre en az etkili olan şeylerin yanı sıra, yan etkileri oldukça büyüktür. Çünkü nasihat verme ve suçlama, doğrudan çocuğun özsaygısına ve özdeğerine saldırır, psikolojik savunma mekanizmalarını tetikler; inkar, direnç ve geri çekilme gibi durumlar ortaya çıkar. Oysaki dedikodu dinlemek karşıt bir eylem değildir, bilgi savunmayı aşarak doğrudan beyne işlenir. Gözlem yapmak ve dedikodu dinlemek, çocuk için bunun kendi keşfi olduğunu ve bu şekilde karar vermiş olduğunu hissettirir, bu da bir emir almak yerine kendi kararıdır. Bu tür bir özerklik duygusu, içsel motivasyonun temelidir ve küçük yaşlardan itibaren içsel motivasyonu geliştirmek için son derece etkili bir yoldur.
Eşler arasındaki diyalog, işbirliği düşüncesi ve ortak büyüme atmosferini sergiliyor. Çocuk, sadece belirli bir kural değil, bu atmosferin değerlerini benimser. Babasının ve annesinin de kendilerini sorguladığını, meselelerin tartışılabileceğini ve sorunların iletişim yoluyla çözülebileceğini öğreniyor; bu yüzden bir sorunu olduğunda seninle konuşmayı tercih ediyor. Buraya geldiğinizde, eğer çocuğunuz iş yaparken sizden gizleniyor, dışarıda zorbalığa uğruyorsa ve bunu size söylemiyorsa, nedeni anladınız mı? Çocuğunuzun ders çalışmasını istiyorsanız, siz de kitap alıp okumalı, telefonunuza bakarak ona kitap okumasını emretmemelisiniz. Çocuğunuzun nazik olmasını istiyorsanız, aile üyelerinize ve garsonlara nazik ve makul davranmalısınız. Çocuğunuzun sosyal beceriler kazanmasını istiyorsanız, dışarıda yabancılarla iletişim kurmaya istekli olmalısınız; çocuk belki sizin söylediklerinizi yapmayacak ama kesinlikle sizin yaptıklarınızı taklit edecektir.
Yapılması gereken şeyler için, emirleri davetlere dönüştürmeye dikkat edin. Bebeğim, annem aşağı inip yürüyüşe çıkacak, sen de gelmek ister misin? Baban bir yumurta kızartmayı düşünüyor, bir yardımcıya ihtiyacı var, ilgini çeker mi? Çalışmayı oyuna dönüştür, emirleri davetlere çevir, saygı ve seçim hakkı ver. Etkisi, "Artık oyun oynamayı bırak, dışarı çıkıp topluluğun etrafında üç tur koş, kilo vermek için" demekten çok daha iyi olacak. Her zaman hatırla, sen çocuğun ortamısın, baskıcı bir yönetim değil. Birkaç yıl boyunca kontrol edemezsin, o er geç büyüyecek; evden ayrılıp seninle karşı karşıya gelmeye karar verdiğinde, kesinlikle yorgun ve uzlaşmak zorunda kalacaksın. Eşler arasındaki ilişki, çocuğun öğreniminde temel taşlardır. Çocuk, ebeveynlerinin bir kopyasıdır; eğer kopyada bir hata varsa, sorunun büyük ihtimalle orijinalin kendisinin belirsiz olmasındandır. Çocuğa çatışma sonrası onarım mı öğrettin, yoksa soğuk savaş ve kaçış mı? Çocuğa duyguları yönetmeyi mi öğrettin, yoksa duyguları boşaltmayı mı? Çocuğa sevgiyi ifade etmeyi mi öğrettin, yoksa eleştiri ve kayıtsızlıkla memnuniyetsizlikle mi karşılaştın? Eğitimin en yüksek seviyesi, kasıtlı bir eğitim değil, kendini çocuğun olmasını istediğin gibi yaşatmak, sevgi, saygı ve büyüme dolu bir ortam yaratmak; çocuğun bu ortamda özgürce gözlemlemesine, taklit etmesine ve emmesine izin vermektir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Casusluk yapanlar genelde inanır, ama yüz yüze suçlamak karşı tarafın zihninde kabul edilmesi zor bir durumdur, hatta bu onun iyiliği için olsa bile. Yetişkinler bile böyleyken, çocuklar ne olacak? Çocuklarla iletişim şekli nasıl olmalı? Eğer bir hata yaptıysa doğrudan suçlamak ona hayal kırıklığı yaşatır, ne kadar nazik anlatırsan anlat, yine de öğüt verdiğini anlayabilir; ama eğer hiç konuşmazsan, hatası nasıl düzeltilecek? En iyi yol, ebeveynlerin konuşması ve çocuğun bunu duymasıdır. Çocukların ilk öğrenme aşaması henüz konuşamadıkları dönemdir, aslında bu, dinlemek, görmek ve taklit etmektir. Bu yöntem psikolojide gözlem yoluyla öğrenme olarak adlandırılır ve tamamen yan etkisiz organik bir gübredir. Sen ve eşin "Telefonumu kontrol etmem lazım, çünkü boynum ağrıyor" dediğinde, eşin "Ben de kilomu kontrol etmem lazım, tatlıları çok seviyorum, gazlı içecekleri azaltmalıyım, karbonhidratı azaltıp, protein yemeliyim, fiziksel antrenmanı artırmalıyım" der. Sen de "Eşim, egzersiz yaparken beni de alır mısın?" dersin. Eşin de "Tabii ki, egzersizi kontrol etmem lazım" der.
Daha ilginç, çocuğunuz yan tarafta televizyon izliyormuş gibi yapabilir ve oyuncaklarla oynayabilir, aslında her kelimeyi gizlice dinliyor ve izliyor. Eğer eşiniz, "Duydum ki çocuk televizyon izlerken gözleri zarar görüyormuş," derse, ona "Olmaz, çocuklarımız zamanı kontrol etmeyi biliyor," dersiniz. Çocuğunuzun duyduğu bu başarı hissine bakın, sizce ebeveynlerinin övgüsüne önem veriyor mu? Elbette. Ve bu arka plandaki övgüyü çok seviyor. Bu yüzden birini övmek, arkasından övmek en etkili yöntemdir, böylece o bunu duyabilir. Bir süre sonra çocuk size şöyle diyebilir, "Baba, bak ben televizyonu kapattım," siz de, "Çocuk harika, biliyorum sen babandan daha fazla öz disipline sahipsin," dersiniz. Baba, senden öğrenmem lazım, bir dahaki sefere televizyon izlemeye benimle gelir misin? Öz disiplinini öğreneyim. Unutmayın, çocuğunuzu başarı hissi ile bir şeyler yapmaya teşvik edin, kaygı ile değil. Başarı motivasyonu yalnızca kaygıdan kaynaklandığında, başarı ve sağlık zararları arasında doğru orantı oluşur.
Son olarak, koca karı tartışmaları, soğuk savaşlar ve boşanma konuları hakkında kendinizi sorgulamanız gerekiyor; çocuğunuza ne öğrettiniz? Çocukların öğrenimi büyük ölçüde gözlem yoluyla gerçekleşir. Bilinçsiz bir şekilde emilen ve sosyal referans ilkesine göre en az etkili olan şeylerin yanı sıra, yan etkileri oldukça büyüktür. Çünkü nasihat verme ve suçlama, doğrudan çocuğun özsaygısına ve özdeğerine saldırır, psikolojik savunma mekanizmalarını tetikler; inkar, direnç ve geri çekilme gibi durumlar ortaya çıkar. Oysaki dedikodu dinlemek karşıt bir eylem değildir, bilgi savunmayı aşarak doğrudan beyne işlenir. Gözlem yapmak ve dedikodu dinlemek, çocuk için bunun kendi keşfi olduğunu ve bu şekilde karar vermiş olduğunu hissettirir, bu da bir emir almak yerine kendi kararıdır. Bu tür bir özerklik duygusu, içsel motivasyonun temelidir ve küçük yaşlardan itibaren içsel motivasyonu geliştirmek için son derece etkili bir yoldur.
Eşler arasındaki diyalog, işbirliği düşüncesi ve ortak büyüme atmosferini sergiliyor. Çocuk, sadece belirli bir kural değil, bu atmosferin değerlerini benimser. Babasının ve annesinin de kendilerini sorguladığını, meselelerin tartışılabileceğini ve sorunların iletişim yoluyla çözülebileceğini öğreniyor; bu yüzden bir sorunu olduğunda seninle konuşmayı tercih ediyor. Buraya geldiğinizde, eğer çocuğunuz iş yaparken sizden gizleniyor, dışarıda zorbalığa uğruyorsa ve bunu size söylemiyorsa, nedeni anladınız mı? Çocuğunuzun ders çalışmasını istiyorsanız, siz de kitap alıp okumalı, telefonunuza bakarak ona kitap okumasını emretmemelisiniz. Çocuğunuzun nazik olmasını istiyorsanız, aile üyelerinize ve garsonlara nazik ve makul davranmalısınız. Çocuğunuzun sosyal beceriler kazanmasını istiyorsanız, dışarıda yabancılarla iletişim kurmaya istekli olmalısınız; çocuk belki sizin söylediklerinizi yapmayacak ama kesinlikle sizin yaptıklarınızı taklit edecektir.
Yapılması gereken şeyler için, emirleri davetlere dönüştürmeye dikkat edin. Bebeğim, annem aşağı inip yürüyüşe çıkacak, sen de gelmek ister misin? Baban bir yumurta kızartmayı düşünüyor, bir yardımcıya ihtiyacı var, ilgini çeker mi? Çalışmayı oyuna dönüştür, emirleri davetlere çevir, saygı ve seçim hakkı ver. Etkisi, "Artık oyun oynamayı bırak, dışarı çıkıp topluluğun etrafında üç tur koş, kilo vermek için" demekten çok daha iyi olacak. Her zaman hatırla, sen çocuğun ortamısın, baskıcı bir yönetim değil. Birkaç yıl boyunca kontrol edemezsin, o er geç büyüyecek; evden ayrılıp seninle karşı karşıya gelmeye karar verdiğinde, kesinlikle yorgun ve uzlaşmak zorunda kalacaksın. Eşler arasındaki ilişki, çocuğun öğreniminde temel taşlardır. Çocuk, ebeveynlerinin bir kopyasıdır; eğer kopyada bir hata varsa, sorunun büyük ihtimalle orijinalin kendisinin belirsiz olmasındandır. Çocuğa çatışma sonrası onarım mı öğrettin, yoksa soğuk savaş ve kaçış mı? Çocuğa duyguları yönetmeyi mi öğrettin, yoksa duyguları boşaltmayı mı? Çocuğa sevgiyi ifade etmeyi mi öğrettin, yoksa eleştiri ve kayıtsızlıkla memnuniyetsizlikle mi karşılaştın? Eğitimin en yüksek seviyesi, kasıtlı bir eğitim değil, kendini çocuğun olmasını istediğin gibi yaşatmak, sevgi, saygı ve büyüme dolu bir ortam yaratmak; çocuğun bu ortamda özgürce gözlemlemesine, taklit etmesine ve emmesine izin vermektir.