Web3.0: Açıklık, Gizlilik ve İşbirlikçi İnşaat ile İnterneti Bozmak

Son zamanlarda Web3'e derinlemesine dalıyorum ve bu sadece bir teknoloji moda kelimesi değil - internet deneyimimizin temel bir değişimi. Bugün içinde sıkıştığımız merkezi webin aksine, Web3 ( veya Web 3.0), blockchain teknolojisi üzerine inşa edilmiştir ve aslında bizi, kullanıcıları, kontrol altında tutar.

Bu değişimde en çok dikkatimi çeken, güç dinamiklerini nasıl tersine çevirdiği. Çok uzun bir süre, her tıklamamızdan kâr elde eden teknoloji devlerine verilerimizi teslim ettik, bize "ücretsiz" hizmetler sunma illüzyonunu verirken. Düşündüğünüzde, bu gerçekten kötü bir anlaşma.

Web3 dünyasında keşfettiğim üç ilke öne çıkıyor: açıklık, gizlilik ve işbirlikçi inşa. Her birinin benim bakış açımdan neden önemli olduğunu anlatayım:

Açıklık: Şirket Duvarlarından Özgürlük

Mevcut internet, bir dizi surlu bahçe gibidir. Instagram kimliğinizi Twitter'a taşıyamazsınız veya oyun varlıklarınızı platformlar arasında hareket ettiremezsiniz. Bu saçmalık!

Web3 bu yapay engelleri ortadan kaldırır. Kullanıcılar, izin almadan uygulamalar arasında serbestçe hareket edebilirler. Akıllı sözleşmeler, uygulamaların kullanıcıları değil, şirketleri fayda sağlayacak şekilde etkileşime girmesine ve bir araya gelmesine olanak tanır. DeFi protokolleri bunu mükemmel bir şekilde gösterir - tamamen yeni finansal hizmetler oluşturmak için Legolar gibi birleştirilebilirler, kimsenin iznini almadan.

Bunu oyun takıntılı arkadaşıma açıklamaya çalıştım: "Favori karakterini bir oyundan diğerine götürdüğünü ya da nadir eşyalarını seçtiğin herhangi bir pazarda sattığını hayal et." Aklı başından gitti!

Gizlilik: Dijital Hayatlarımızı Geri Almak

Web2'deki gizlilik durumu açıkçası tiksindirici. Şirketler verilerimizi topluyor, bizim üzerimizde profiller oluşturuyor ve dikkatimize en yüksek teklifi verenlere erişim satıyor.

Web3, merkeziyetsiz depolama ve şifreleme uygulayarak bu modeli tersine çeviriyor. Verileriniz tekrar SİZİN verileriniz oluyor. Merkeziyetsiz uygulamaları kullanmaya başladığımda, kontrol duygusu baş döndürücüydü—faaliyetlerimin takip edilmediğini, paketlenmediğini ve satılmadığını bilmek.

Elbette, bu durum düzenleyicileri tedirgin ediyor. Kullanıcı verilerine kolay erişim ve arka kapılarla alışkınlar. Bu değişime karşı mücadele edecekler, ancak kedi zaten çantadan çıktı.

DAO'lar: Patron Olmadan Birlikte İnşa Etmek

Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar (DAOs) Web3'ün en sevdiğim yönü olabilir. Bunlar, kuralların şeffaf olduğu ve akıllı sözleşmelere kodlandığı, kurumsal iç tüzüklerde gizlenmediği internet yerel kooperatifleri gibidir.

Geçen yıl bir DAO'ya katıldım ve bunun geleneksel organizasyonlardan ne kadar farklı olduğunu görünce şaşırdım. Her üyenin katkısına orantılı bir sesi vardı. Kararlar şeffaftı. Oluşturulan değer, hiçbir katkıda bulunmayan hissedarlar tarafından alınmak yerine katılımcılar arasında paylaşılıyordu.

DAOs mükemmel değil - yavaşlar, bazen verimsizdir ve karmaşık kararlarla mücadele ederler. Ancak, onları geleneksel hiyerarşilerle karşılaştırmak, demokrasiyi feodalizme karşılaştırmak gibidir. Evet, demokrasi dağınık, ama bir kralın yönetimi altında mı yaşamak istersiniz?

Gerçek Dünya Sanal Dünyayla Buluşuyor

Web3'te "gerçek" ile "sanals" arasındaki sınır giderek belirsizleşiyor. Tokenlar aracılığıyla gerçek varlıklara sahip olabileceğinizde, dijital kimliğinizin gerçek ekonomik bir ağırlığı olduğunda, bu ayrımlar keyfi hale gelmeye başlıyor.

Kripto ekosistemleri içinde tamamen geçimini sağlayan insanları izledim. Bu kazançlar, geleneksel bir şirketten alınan bir maaştan daha az "gerçek" mi? Onlar için değil ve giderek, piyasa için de değil.

Düzenleyiciler ayak uydurmaya çalışıyor, ancak dünün savaşını veriyorlar. Akıllı olanlar, Web3'ü Web2 düzenleyici çerçevelerine zorlamak yerine, bu yeni gerçekliğe uyum sağlayacaklar.

Bu sadece teknolojik bir evrim değil—aynı zamanda çevrimiçi olarak birbirimizle olan ilişkilerimizde felsefi bir devrim. Web3 mükemmel değil, ama bizi sadece paraya dönüştürülecek ürünler değil, yetki ve mülkiyete sahip katılımcılar olarak gören bir internet vizyonu sunuyor. Bunun için savaşmaya değer.

Soru, Web3'ün interneti dönüştürüp dönüştürmeyeceği değil—bu zaten oluyor—ama ondan önceki şeylerden daha iyi bir şey inşa etme potansiyelimizi kavrayıp kavrayamayacağımız.