Son zamanlarda, bir grup arkadaşımın sorduğu bir soru beni düşündürdü: "Neden işlem yaptıkça zarar ediyorum?" Cevap aslında çok basit: Fiyat dalgalanmasını bir hayat çizgisi olarak görmek ve yatırımı tüm mal varlığınız gibi görmek, zarar etmenin neredeyse kaçınılmaz bir sonuç olmasıdır.
Bu, bana bir öğrencim olan Xiao Wang'ı hatırlatıyor. 34 yaşında sıradan bir işçi olarak, 48,000 yuan tasarrufla kripto para piyasasına girdi. Başlangıçta, "bir gecede zengin olma" hayalleriyle, küçük kripto paralara büyük yatırımlar yaptı ve sonuç olarak sadece dört gün içinde 7,500 yuan kaybetti. Bana geldiğinde, sesi kaygı ve korkuyla doluydu.
Küçük Wang'a yardımcı olmak için ona "Oyun Zihniyeti Üç Aşamalı Yöntemi" öğrettim. Sevindirici olan, altı ay süren uygulamanın ardından sadece kayıplarını geri kazanmakla kalmayıp, başlangıç sermayesini 82.000 TL'ye yükseltti ve yeni başlayan yatırımcıların zorluklarından tamamen kurtuldu.
Bu yöntemlerin ilk adımı, tüm varlıkları riske atmaktan kaçınmaktır. Ana sermayeyi altı parçaya bölmeyi ve her seferinde yalnızca bir parçayı (toplam sermayenin %17'sinden fazla olmamak kaydıyla) işlem yapmak için kullanmayı öneriyorum. Xiao Wang uygulamada, ilk seferde 900 yuan kaybettiğinde soğukkanlılığını korudu, ikinci seferde 700 yuan kazandığında da sevinçten havalara uçmadı ve yavaş yavaş işlemlerindeki ritmi yeniden buldu.
İkinci adım, makul bir pozisyon tutmaktır. Her zaman hazır olmak için en az %25'lik bir fonu elinizde bulundurmanızı öneririm. Xiao Wang, tüm pozisyonunu kapatarak %28'lik bir artışı kaçırmıştı, ardından küçük pozisyonlarla suya girmeyi öğrendi; bu sayede hem fırsatı kaçırmadı hem de derin bir kayba uğramadı.
Üçüncü adım, pozisyonu "mikro baskı bölgesi"ne ayarlamaktır. Bu, yatırımcıların uyumadan önce hesaplarını kontrol ettiğinde uykusuz kalmamalarını, piyasa haberlerini duyduklarında da uyanık kalabilmelerini sağlar. Xiao Wang şu anda genellikle %45-%55 pozisyon tutmakta, %9'luk bir düşüşte aceleyle satış yapmamakta ve %18'lik bir artışta da mantıklı kalabilmektedir.
Bazıları bu yöntemi olumsuz bir tepki olarak yanlış anlayabilir. Gerçekler tam tersinedir, "oyun zihniyeti" aslında proaktif bir tutumdur. Xiao Wang her işlemden sonra dikkatlice geriye dönük analiz yapar, kayıplara takılmak yerine başarı faktörlerini analiz etmeye odaklanır, bu da ticaret stratejisinin sürekli olarak optimize edilmesini sağlar.
Kripto para ticareti, hayati bir mücadele olarak görülmemeli, aksine bir oyun oynamak gibi becerileri sürekli geliştirerek seviyeyi yükseltmelidir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, fonların büyümesi de doğal olarak gelecektir. Yatırımcıların anlaması gereken, zihinsel yönetimin genellikle teknik analizden daha önemli olduğudur. Sakin bir zihinle kalındığında, bu fırsat ve zorluklarla dolu pazarda istikrarlı bir şekilde ilerlemek mümkündür.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
10
Repost
Share
Comment
0/400
RektButStillHere
· 08-30 16:17
Kâr ya da zararına bakmadan, bunu bir oyun gibi düşün.
View OriginalReply0
GasGrillMaster
· 08-30 15:02
Kar-zarar oranını anlayabilmek, ticaret ustası olmaktır.
View OriginalReply0
LiquidationWizard
· 08-29 20:36
Oyun zihniyeti gerçekten işe yarıyor!
View OriginalReply0
NonFungibleDegen
· 08-29 04:55
Ay ne zaman? Kötü durumdaydım ama hala bullish af ser.
View OriginalReply0
DataBartender
· 08-27 16:51
Artık kitap okumayı bırak, pratik yapmak asıl gerçektir.
Son zamanlarda, bir grup arkadaşımın sorduğu bir soru beni düşündürdü: "Neden işlem yaptıkça zarar ediyorum?" Cevap aslında çok basit: Fiyat dalgalanmasını bir hayat çizgisi olarak görmek ve yatırımı tüm mal varlığınız gibi görmek, zarar etmenin neredeyse kaçınılmaz bir sonuç olmasıdır.
Bu, bana bir öğrencim olan Xiao Wang'ı hatırlatıyor. 34 yaşında sıradan bir işçi olarak, 48,000 yuan tasarrufla kripto para piyasasına girdi. Başlangıçta, "bir gecede zengin olma" hayalleriyle, küçük kripto paralara büyük yatırımlar yaptı ve sonuç olarak sadece dört gün içinde 7,500 yuan kaybetti. Bana geldiğinde, sesi kaygı ve korkuyla doluydu.
Küçük Wang'a yardımcı olmak için ona "Oyun Zihniyeti Üç Aşamalı Yöntemi" öğrettim. Sevindirici olan, altı ay süren uygulamanın ardından sadece kayıplarını geri kazanmakla kalmayıp, başlangıç sermayesini 82.000 TL'ye yükseltti ve yeni başlayan yatırımcıların zorluklarından tamamen kurtuldu.
Bu yöntemlerin ilk adımı, tüm varlıkları riske atmaktan kaçınmaktır. Ana sermayeyi altı parçaya bölmeyi ve her seferinde yalnızca bir parçayı (toplam sermayenin %17'sinden fazla olmamak kaydıyla) işlem yapmak için kullanmayı öneriyorum. Xiao Wang uygulamada, ilk seferde 900 yuan kaybettiğinde soğukkanlılığını korudu, ikinci seferde 700 yuan kazandığında da sevinçten havalara uçmadı ve yavaş yavaş işlemlerindeki ritmi yeniden buldu.
İkinci adım, makul bir pozisyon tutmaktır. Her zaman hazır olmak için en az %25'lik bir fonu elinizde bulundurmanızı öneririm. Xiao Wang, tüm pozisyonunu kapatarak %28'lik bir artışı kaçırmıştı, ardından küçük pozisyonlarla suya girmeyi öğrendi; bu sayede hem fırsatı kaçırmadı hem de derin bir kayba uğramadı.
Üçüncü adım, pozisyonu "mikro baskı bölgesi"ne ayarlamaktır. Bu, yatırımcıların uyumadan önce hesaplarını kontrol ettiğinde uykusuz kalmamalarını, piyasa haberlerini duyduklarında da uyanık kalabilmelerini sağlar. Xiao Wang şu anda genellikle %45-%55 pozisyon tutmakta, %9'luk bir düşüşte aceleyle satış yapmamakta ve %18'lik bir artışta da mantıklı kalabilmektedir.
Bazıları bu yöntemi olumsuz bir tepki olarak yanlış anlayabilir. Gerçekler tam tersinedir, "oyun zihniyeti" aslında proaktif bir tutumdur. Xiao Wang her işlemden sonra dikkatlice geriye dönük analiz yapar, kayıplara takılmak yerine başarı faktörlerini analiz etmeye odaklanır, bu da ticaret stratejisinin sürekli olarak optimize edilmesini sağlar.
Kripto para ticareti, hayati bir mücadele olarak görülmemeli, aksine bir oyun oynamak gibi becerileri sürekli geliştirerek seviyeyi yükseltmelidir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, fonların büyümesi de doğal olarak gelecektir. Yatırımcıların anlaması gereken, zihinsel yönetimin genellikle teknik analizden daha önemli olduğudur. Sakin bir zihinle kalındığında, bu fırsat ve zorluklarla dolu pazarda istikrarlı bir şekilde ilerlemek mümkündür.