Bugün, Meng Yan uzun bir makale yayımladı, içeriği esasen Amerika'nın geçirdiği GENIUS yasasını tartışıyor. Bunun modern para tarihindeki önemli bir olay olduğunu düşünüyor, Bretton Woods Konferansı ve Nixon Şoku ile karşılaştırılabilir. Makale, dolar stabil coin'in "süper egemen ağının" dünyayı kendi sistemine dahil ettiğini ve diğer ülkelerin para egemenliğini koruma savaşının başlangıcıyla karşı karşıya olduğunu iddia ediyor.
Bu makale güzel bir dille yazılmış, geniş bir perspektife sahip ve okunması insanı düşündürüyor. Ancak, derinlemesine düşününce, sormadan edemiyor insan: Bu makalenin hedef okuyucusu kim?
Eğer bu Çin hükümetine yönelikse, son yıllarda devletin blockchain alanındaki stratejik yatırımlarını hafife alıyor gibi görünüyor. 2019'dan bu yana blockchain'i temel teknoloji olarak kendi yenilikçi önemli bir atılım olarak belirledikten sonra, ilgili çalışmalar sürekli olarak ilerliyor. Merkez bankası dijital para birimlerinin hayata geçirilmesini teşvik ediyor, kurumsal düzeyde blockchain'in önemi vurgulanıyor, devlet destekli dağıtık defter platformları sürekli olarak ortaya çıkıyor, birlik zinciri ve endüstri projeleri her yerde yayılıyor. Her projede mükemmeliyet yoksa da, "blockchain'i göz ardı etmek ve geride kalmayı seyretmek" şeklindeki eleştirilerin biraz taraflı olduğu anlaşılıyor.
Eğer endüstri dünyasına, özellikle de Çin'deki internet girişimcilerine yönelikse, bu tür bir eleştiri daha da uygunsuzdur. Son yıllarda, Çin internet şirketleri Web3 yönünde keşiflerine asla ara vermedi: NFT'ler, halka açık blockchain'ler, dijital cüzdanlar, metaverse gibi alanlarda yer aldılar. Uygunluk kısıtlamaları ve yurtdışı politikalarının belirsizliğinden kaynaklanan iki katmanlı etkiye rağmen, gerçekten hayata geçirilebilen projeler sınırlıdır. Ancak bu, daha çok objektif koşulların bir sonucu olup, öznel bir irade eksikliğinden değil.
Makalede ifade edilen duygular ve öz eleştiriler, "blok zincirinin yeniden anlaşılması gerekiyor", "bir zamanlar fırsatları kaçırdık", "blok zincire bir özür dilemek" gibi ifadelerle, samimi ve etkileyici geliyor. Ama eğer bu toprağı gerçekten bu kadar seviyorsak, uzaktan büyük sözler söylemek yerine, pratikte daha fazla yer alıp inşaata katılmak gerekmez mi?
Eleştiriler ve kamu baskısı elbette önemlidir, ancak sektörün gelişimi daha fazla somut eylem gerektirir. Sektörü gerçekten ileriye taşıyan, sessizce çalışan ve altyapıyı inşa eden insanlardır.
Şu anda, sektörün en acil ihtiyacı "daha az ideoloji konuşmak, daha fazla sorun çözmek". Gerçek zorluk, mevcut sistem ortamında bu teknolojik devrimi sağlam ve güvenilir bir şekilde nasıl ilerleteceğimizdir.
Metin içinde bahsedilen birçok fenomen, Avustralya Merkez Bankası'nın pilot uygulama sonrası yavaşlama temposu, Singapur'un politika belirsizlikleri ve Wall Street bankalarının iç hesaplamalarının hemen hayata geçirilmemesi gibi, tam olarak bunun küresel bir sorun olduğunu göstermektedir. Bu fenomenleri basitçe "uyuyor gibi yapmak" veya "teknolojiye yönelik kolektif bir yanlış değerlendirme" olarak özetlemek, oldukça aceleci bir yaklaşım olur.
Bizim sektörümüzde çok fazla insan, kendi görüşlerini "duygu" ile paketliyor. Bugün para devriminden bahsediyorlar, yarın egemenlik meydan okumalarından, ertesi gün ise medeniyet biçimlerinin dönüşümünden. Ama eğer onlara ne yaptıklarını sorarsanız, birçok kişi muhtemelen sadece birkaç yurtdışı lansmana katılmıştır ve geri döndüklerinde "küresel yönetişim stratejisinin eksikliği" hakkında yüksek sesle konuşuyorlar.
Bu makalenin gerçekten bir değeri var, daha fazla insanın dolar stabilcoinlerinin uluslararası jeopolitik önemini anlamasını sağlıyor. Ancak eğer gerçekten ülkeyi düşünüyor ve insanlara önem veriyorsanız, Hong Kong'da uyumlu borsa ve stabilcoin oluşturmaya çalışan girişimciler veya zincir üstü ödeme altyapısına odaklanan teknik ekipler gibi somut işler yapmalısınız, hatta bu sadece küçük bir adım olsa bile.
Çünkü bu sektörde en çok eksik olan şey makale değil, uygulama; haykırış değil, sistem; duygu değil, inşa.
Blockchain'a özür dilemek yerine, hala direnen geliştiricilere ve olumlu girişimcilere bir teşekkür etmek daha iyidir.
Artık kendimizi duygusal olarak etkilemeye harcayacak zamanımız kalmadı. Şimdi harekete geçme zamanı.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
17 Likes
Reward
17
5
Repost
Share
Comment
0/400
Deconstructionist
· 08-14 02:13
Yine bu sahte şeylerle mi oynuyorsun?
View OriginalReply0
GetRichLeek
· 08-11 13:48
Bu kadar havalı, hiçbir şey anlamadım, ne de olsa sadece takip etmek yeter.
View OriginalReply0
rugpull_survivor
· 08-11 13:45
Sonuçta hala Amerikan emperyalizmine övgü düzüyoruz.
View OriginalReply0
GasFeeTears
· 08-11 13:42
BTC yine bana memleketime dönme fırsatı verdi.
View OriginalReply0
LiquidityHunter
· 08-11 13:28
Bu analiz mimarisi çok fazla açık içeriyor, likidite boşluğu ve arbitraj alanı hiç tartışılmadı.
Meng Yan'ın uzun yazısı tartışma yarattı: Sektör, ideolojiden çok pratik sorunları çözmeye odaklanmalı.
Meng Yan Komutanı Hakkında Görüşler
Bugün, Meng Yan uzun bir makale yayımladı, içeriği esasen Amerika'nın geçirdiği GENIUS yasasını tartışıyor. Bunun modern para tarihindeki önemli bir olay olduğunu düşünüyor, Bretton Woods Konferansı ve Nixon Şoku ile karşılaştırılabilir. Makale, dolar stabil coin'in "süper egemen ağının" dünyayı kendi sistemine dahil ettiğini ve diğer ülkelerin para egemenliğini koruma savaşının başlangıcıyla karşı karşıya olduğunu iddia ediyor.
Bu makale güzel bir dille yazılmış, geniş bir perspektife sahip ve okunması insanı düşündürüyor. Ancak, derinlemesine düşününce, sormadan edemiyor insan: Bu makalenin hedef okuyucusu kim?
Eğer bu Çin hükümetine yönelikse, son yıllarda devletin blockchain alanındaki stratejik yatırımlarını hafife alıyor gibi görünüyor. 2019'dan bu yana blockchain'i temel teknoloji olarak kendi yenilikçi önemli bir atılım olarak belirledikten sonra, ilgili çalışmalar sürekli olarak ilerliyor. Merkez bankası dijital para birimlerinin hayata geçirilmesini teşvik ediyor, kurumsal düzeyde blockchain'in önemi vurgulanıyor, devlet destekli dağıtık defter platformları sürekli olarak ortaya çıkıyor, birlik zinciri ve endüstri projeleri her yerde yayılıyor. Her projede mükemmeliyet yoksa da, "blockchain'i göz ardı etmek ve geride kalmayı seyretmek" şeklindeki eleştirilerin biraz taraflı olduğu anlaşılıyor.
Eğer endüstri dünyasına, özellikle de Çin'deki internet girişimcilerine yönelikse, bu tür bir eleştiri daha da uygunsuzdur. Son yıllarda, Çin internet şirketleri Web3 yönünde keşiflerine asla ara vermedi: NFT'ler, halka açık blockchain'ler, dijital cüzdanlar, metaverse gibi alanlarda yer aldılar. Uygunluk kısıtlamaları ve yurtdışı politikalarının belirsizliğinden kaynaklanan iki katmanlı etkiye rağmen, gerçekten hayata geçirilebilen projeler sınırlıdır. Ancak bu, daha çok objektif koşulların bir sonucu olup, öznel bir irade eksikliğinden değil.
Makalede ifade edilen duygular ve öz eleştiriler, "blok zincirinin yeniden anlaşılması gerekiyor", "bir zamanlar fırsatları kaçırdık", "blok zincire bir özür dilemek" gibi ifadelerle, samimi ve etkileyici geliyor. Ama eğer bu toprağı gerçekten bu kadar seviyorsak, uzaktan büyük sözler söylemek yerine, pratikte daha fazla yer alıp inşaata katılmak gerekmez mi?
Eleştiriler ve kamu baskısı elbette önemlidir, ancak sektörün gelişimi daha fazla somut eylem gerektirir. Sektörü gerçekten ileriye taşıyan, sessizce çalışan ve altyapıyı inşa eden insanlardır.
Şu anda, sektörün en acil ihtiyacı "daha az ideoloji konuşmak, daha fazla sorun çözmek". Gerçek zorluk, mevcut sistem ortamında bu teknolojik devrimi sağlam ve güvenilir bir şekilde nasıl ilerleteceğimizdir.
Metin içinde bahsedilen birçok fenomen, Avustralya Merkez Bankası'nın pilot uygulama sonrası yavaşlama temposu, Singapur'un politika belirsizlikleri ve Wall Street bankalarının iç hesaplamalarının hemen hayata geçirilmemesi gibi, tam olarak bunun küresel bir sorun olduğunu göstermektedir. Bu fenomenleri basitçe "uyuyor gibi yapmak" veya "teknolojiye yönelik kolektif bir yanlış değerlendirme" olarak özetlemek, oldukça aceleci bir yaklaşım olur.
Bizim sektörümüzde çok fazla insan, kendi görüşlerini "duygu" ile paketliyor. Bugün para devriminden bahsediyorlar, yarın egemenlik meydan okumalarından, ertesi gün ise medeniyet biçimlerinin dönüşümünden. Ama eğer onlara ne yaptıklarını sorarsanız, birçok kişi muhtemelen sadece birkaç yurtdışı lansmana katılmıştır ve geri döndüklerinde "küresel yönetişim stratejisinin eksikliği" hakkında yüksek sesle konuşuyorlar.
Bu makalenin gerçekten bir değeri var, daha fazla insanın dolar stabilcoinlerinin uluslararası jeopolitik önemini anlamasını sağlıyor. Ancak eğer gerçekten ülkeyi düşünüyor ve insanlara önem veriyorsanız, Hong Kong'da uyumlu borsa ve stabilcoin oluşturmaya çalışan girişimciler veya zincir üstü ödeme altyapısına odaklanan teknik ekipler gibi somut işler yapmalısınız, hatta bu sadece küçük bir adım olsa bile.
Çünkü bu sektörde en çok eksik olan şey makale değil, uygulama; haykırış değil, sistem; duygu değil, inşa.
Blockchain'a özür dilemek yerine, hala direnen geliştiricilere ve olumlu girişimcilere bir teşekkür etmek daha iyidir.
Artık kendimizi duygusal olarak etkilemeye harcayacak zamanımız kalmadı. Şimdi harekete geçme zamanı.