Eğilim, dünyadaki her şeyin işleyiş yasasıdır. Bu dünyada ne olursa olsun, yalnızca gerçekten eğilimi anlayan insanlar olağanüstü başarı elde edebilir; bu nedenle başarılı insanlar aslında büyük eğilimleri takip eden kişilerdir.

Başarı, şans eseri bir olaydır; yalnızca başarısızlık, insanlık durumunun normudur. İnsan, yalnızca doksan dokuz kez başarısız olduktan sonra yüzüncü kez başarılı olabilir.
Ve günümüzdeki tüm başarılı insanlar, bu yüzüncü başarı olasılığının elde edenleridir. Başarılı insanlar, her zaman rüzgarın önünde durmayı bilenlerdir.
Rüzgarın ağzı denilen şey aslında büyük bir akımdır. Rüzgarın ağzında duran domuzun havalanabilmesinin sebebi, aslında bu domuzun büyük akıma uyum sağlamasıdır; bu domuz büyük akımın rüzgarı sayesinde havalanmıştır.
İnsanların işleri yapma yasası ve gerçeği yalnızca bir tanedir, o da dünyanın büyük eğilimlerinin hepsinin, durumu lehine olanların başarılı, aleyhine olanların ise başarısız olacağıdır. Örneğin, büyük bir nehirde iki gemi seyrederken, A gemisi güneye, B gemisi kuzeye gidiyor, bugün rüzgar güneyden esiyor. Sen A gemisi ile B gemisinden hangisinin varış noktasına daha hızlı ulaşabileceğini söylersin?
Cevap elbette ki sorunsuz bir B gemisidir. Sun Tzu, "Askerlerin sabit bir durumu, suyun sabit bir şekli yoktur; düşmanın değişimlerine göre hareket edebilen ve zafer kazanabilen, buna ilahi denir" demiştir. Askeri harekât sabit bir durum içermez, su sabit bir şekil içermez. Askeri harekât yapanların, düşmanın durumuna göre değişim gösterebilmeleri ve bu sayede zafer elde edebilmeleri gerekir, ancak o zaman ustalıkla hareket etmiş olurlar; sefer yapmak ve savaşmak da bu mantıkla işler, para kazanmak da bu mantıkla işler.
Bir insan olarak, asla insanın kaderini belirleyebileceği düşüncesine kapılmamalısınız; daha yüksek bir akıl, "insan kaderine uyum sağlamalıdır" olmalıdır. Diğer bir deyişle, yatırım yaparken para kazanma konusunda kesinlikle başkaldırmaktan kaçınmalısınız.