Altın fırladı, Bitcoin yatayda: "Dijital Altın" imajı neden başarısız oldu?
Son zamanlarda altın piyasası "çılgın" olarak tanımlanabilir, gram fiyatı 800 yuan sınırını aştı ve her gün yeni zirvelere ulaşıyor. Küresel sermaye, bu geleneksel varlığa eşi benzeri görülmemiş bir sıcaklıkla akıyor. Elinde büyük miktarda para tutan finans devlerinden, uzun vadeli stratejiler geliştiren bankalara kadar, değer koruma yollarını iyi bilen "Çinli teyzeler" bile bu altın coşkusunda kararlı adımlar atıyor - riskten korunma duygusu yükseldiğinde, "altın almak" hala küresel sermayenin örtülü birinci tercihi.
Ancak, "dijital altın" olarak adlandırılan Bitcoin, tamamen farklı bir görüntü sergiliyor. Fiyatı 107,000 dolar seviyesinde yaklaşık iki aydır duraklama aşamasında, adeta "uyku" halinde, altının "çılgın yükseliş modeli" ile göz alıcı bir tezat oluşturuyor. Daha somut bir fark verilerde gizli: Bu yıl altına akan fonların büyüklüğü, Bitcoin'den tam 15 trilyon yuan daha fazla; altının toplam piyasa değeri 30 trilyon yuan'a fırladı, oysa Bitcoin ancak 2 trilyon yuan'ı zorlayabiliyor, ikisi arasındaki büyüklük farkı on katın üzerinde.
Bir zamanlar büyük umutlar beslenen "enflasyona karşı koyma, riskten korunma" özelliği, bu piyasa testinde tamamen açığa çıktı. Dünya durumu çalkantılı, yatırımcılar tedirgin olduğunda, "dijital altın" kavramı nihayetinde "gerçek altın ve gümüş" güvenini aşamıyor - Google aramalarında "Bitcoin"in popülaritesi yerinde sayıyor, sosyal medya platformlarındaki tartışmalar ise çok az, boğa piyasasının sahip olması gereken coşku ve gürültü yok.
Sonuçta, "gerçek altın ateşten korkmaz" ifadesinin arkasında, beş bin yıllık medeniyetin birikimi olan değer ortaklığı vardır. Altın, eski çağların değer saklama aracı olarak en büyük alıcısı dünya merkez bankalarıdır; bu "resmi destek" ona eşsiz bir güvenli liman niteliği kazandırmaktadır.
Elbette, bu Bitcoin'in geleceğini inkar etmek anlamına gelmiyor. Yeni bir değer saklama aracı olarak, finansal alandaki yenilikçi yönleri ve büyüme potansiyelini temsil ediyor; ancak "dijital altın" kimliği, daha uzun bir piyasa doğrulama süresine ihtiyaç duyuyor. Belki de dünya çapında çoğu merkez bankasının Bitcoin'i rezerv varlık olarak kabul edeceği güne kadar, gerçekten "dijital altın" bayrağını devralamayacak ve altın ile aynı değer yüksekliğinde yer almayacak.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Altın fırladı, Bitcoin yatayda: "Dijital Altın" imajı neden başarısız oldu?
Son zamanlarda altın piyasası "çılgın" olarak tanımlanabilir, gram fiyatı 800 yuan sınırını aştı ve her gün yeni zirvelere ulaşıyor. Küresel sermaye, bu geleneksel varlığa eşi benzeri görülmemiş bir sıcaklıkla akıyor. Elinde büyük miktarda para tutan finans devlerinden, uzun vadeli stratejiler geliştiren bankalara kadar, değer koruma yollarını iyi bilen "Çinli teyzeler" bile bu altın coşkusunda kararlı adımlar atıyor - riskten korunma duygusu yükseldiğinde, "altın almak" hala küresel sermayenin örtülü birinci tercihi.
Ancak, "dijital altın" olarak adlandırılan Bitcoin, tamamen farklı bir görüntü sergiliyor. Fiyatı 107,000 dolar seviyesinde yaklaşık iki aydır duraklama aşamasında, adeta "uyku" halinde, altının "çılgın yükseliş modeli" ile göz alıcı bir tezat oluşturuyor. Daha somut bir fark verilerde gizli: Bu yıl altına akan fonların büyüklüğü, Bitcoin'den tam 15 trilyon yuan daha fazla; altının toplam piyasa değeri 30 trilyon yuan'a fırladı, oysa Bitcoin ancak 2 trilyon yuan'ı zorlayabiliyor, ikisi arasındaki büyüklük farkı on katın üzerinde.
Bir zamanlar büyük umutlar beslenen "enflasyona karşı koyma, riskten korunma" özelliği, bu piyasa testinde tamamen açığa çıktı. Dünya durumu çalkantılı, yatırımcılar tedirgin olduğunda, "dijital altın" kavramı nihayetinde "gerçek altın ve gümüş" güvenini aşamıyor - Google aramalarında "Bitcoin"in popülaritesi yerinde sayıyor, sosyal medya platformlarındaki tartışmalar ise çok az, boğa piyasasının sahip olması gereken coşku ve gürültü yok.
Sonuçta, "gerçek altın ateşten korkmaz" ifadesinin arkasında, beş bin yıllık medeniyetin birikimi olan değer ortaklığı vardır. Altın, eski çağların değer saklama aracı olarak en büyük alıcısı dünya merkez bankalarıdır; bu "resmi destek" ona eşsiz bir güvenli liman niteliği kazandırmaktadır.
Elbette, bu Bitcoin'in geleceğini inkar etmek anlamına gelmiyor. Yeni bir değer saklama aracı olarak, finansal alandaki yenilikçi yönleri ve büyüme potansiyelini temsil ediyor; ancak "dijital altın" kimliği, daha uzun bir piyasa doğrulama süresine ihtiyaç duyuyor. Belki de dünya çapında çoğu merkez bankasının Bitcoin'i rezerv varlık olarak kabul edeceği güne kadar, gerçekten "dijital altın" bayrağını devralamayacak ve altın ile aynı değer yüksekliğinde yer almayacak.