Satoshi Nakamoto – Tarihin En Büyük Hayaleti

Bitcoin ağında ilk Genesis bloğu madenciliği yapıldığından bu yana 15 yıl geçti ve dünya bir kez olsun Satoshi Nakamoto'nun ortaya çıktığını görmedi. Tarihin ilk merkeziyetsiz para sistemi olanı yaratan kişi, misyonunu tamamladıktan sonra tamamen ortadan kayboldu – geride sadece kaynak kodu, birkaç e-posta, birkaç forum yazısı... ve hiç dokunulmamış bir milyondan fazla Bitcoin bıraktı. Her kurucunun ihtişam, ün, tanınma veya en yüksek likidite ile çıkma fırsatı aradığı bir çağda, Satoshi sonsuz bir çekilme, sessizce ve tamamen geri çekilmeyi seçti.

1. Kâr için "bırakmak" istiyorsanız, Satoshi'nin sayısız fırsatı var Satoshi, 2009 yılında Bitcoin madenciliğine başladı – o dönemde bir Bitcoin'in gerçek bir değeri yoktu. O zamanlar, Bitcoin sadece şifreleme ve finansal özgürlük tutkusuna sahip küçük bir cypherpunk grubunun ilginç bir denemesiydi. Ama o zamandan beri, Bitcoin şunları yaşadı: Hayal edilemeyecek fiyat artışları: birkaç sentten onlarca, sonra yüzlerce, ardından binlerce dolara. Acı çöküşler: Mt. Gox, Çin'in madenciliği yasaklaması, merkez bankalarından gelen ardışık yasaklar. Küresel çılgınlıklar: küçük yatırımcılardan Tesla, MicroStrategy gibi şirketlere; El Salvador'dan Wall Street'teki ETF fonlarına. Tüm o dalgalanma aşamalarında – Satoshi hiç geri dönmedi. Bir satoshi bile satmadı. Hiçbir açıklama yapmadı. Hiçbir platformda konuşmadı. Topluluğu yönlendirmeye çalışmadı. Bu bir dolandırıcının davranışı değil.

Herhangi bir birey tarafından manipüle edilmeyen, gerçekten bağımsız bir sistem oluşturmak isteyen bir kişinin seçimidir. 2. Satoshi'nin Bitcoin'i Artık Para Değil - Kutsal Bir Sembol Satoshi'ya ait olduğu düşünülen yaklaşık 1 milyon Bitcoin var. Ancak, bu Bitcoin'lerden herhangi birinin hareket ettiğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Bu, bir efsane yaratıyor: O Bitcoin'lar artık sadece arzın bir parçası değil. Onlar, Bitcoin topluluğunun inancında kutsal bir mimari haline geliyor. Eğer bir gün hareket ettirilirse, inanç sarsılacak, sadece fiyat değil. Tıpkı Kutsal Kitap'taki Antlaşma Sandığı gibi - kimse ona dokunamaz. O Bitcoin'ler artık piyasaya ait değil.

İdeallerimize aittirler.

Finansal özgürlük düşüncesine ait, insanlara güven gerektirmeyen, tamamen algoritmalara güvenen bir sistem hakkında. 3. Bitcoin Artık Hiçbir Bireyin Erişiminde Değil Satoshi'nun geri döneceği ve tüm coin'lerini satma kararı alacağı varsayımsal senaryoda ne olur? Pazar kısa vadeli düşebilir, doğru. Ama toparlanacak. Çünkü: Bitcoin artık El Salvador gibi ülkeler tarafından tanınmakta. Tesla, Block, MicroStrategy gibi halka açık şirketler tarafından tutulmakta. Halka açık işlem gören Bitcoin ETF'leri aracılığıyla Wall Street'te onaylanmış durumda. Güçlü bir şekilde gelişen merkeziyetsiz finans ekosistemi (DeFi), NFT, layer 2 ve Lightning ağı mevcut. Tüm dünyada milyonlarca insan tarafından güvenilmekte ve kullanılmakta. Bu noktada, Bitcoin artık bir bireyin malı değil - küresel bir hareket. Bu bir dolandırıcılık değil (scam).

Bu, insanlık tarihindeki en büyük açık kaynak devrimidir. 4. Satoshi'nin En Büyük Eylemi: Tüm Işıkların Dışına Çekilmek Çoğu kurucu, maksimum kârla çıkmak için bir "çıkış planı" – bir stratejiye sahiptir: Şirket halka arz olduğunda hisse senedi sat. Fon zirveye ulaştığında sermaye çek. Proje yüksek bir değerlemeye ulaştığında token sat. Satoshi bunu yapmadı. Kimliğini bırakmadı. Fon sağlamadı. Hisse dağıtmadı. "Stok boşaltmadı". Emeklilik ilan etmedi. Hiçbir medya forumunda görünmedi. O sadece kayboldu. Bu, tarihteki en mükemmel geri çekiliştir. Sonuç: Miras mı Yoksa Kaldıraç mı? Herkesin etki, güç, ün, otorite ve para arzusu içinde olduğu bir dünyada... Satoshi başka bir yol seçti: bir miras yaratmak ve ardından geri çekilmek. Hiç kimse Bitcoin'e sahip değildir.

Bitcoin'in arkasında kimse yok.

CEO yok. Merkez yok. Koordinasyon merkezi yok. Ve bu yüzden, Bitcoin durdurulamaz. Satoshi Nakamoto – kimliği belirsiz kurucu, ama milyonlarca insanı etkiledi. İz bırakmadan, trilyonlarca dolar değer yaratarak. Hiçbir şeyi satmamak, ama insanlık tarihinin "en zengin hayaleti" olmak. Bu bir dolandırıcılık değil. Bu bir yeniden doğuş - inanç, özgürlük, dijital çağda finansal egemenlik.