

2017 ile 2025 yılları arasında akıllı sözleşme açıkları, kripto para ekosisteminden sistematik biçimde 2 milyar dolardan fazla varlığın çekilmesine yol açtı. OWASP Smart Contract Top 10 2025 listesi, geri çağırma saldırıları ile fiyat oracle manipülasyonunu başlıca tehdit vektörleri olarak öne çıkarıyor. SolidityScan’in Web3HackHub platformunda analiz edilen 149 güvenlik vakası, hem DeFi hem de CeFi platformlarında yoğunlaşan kayıpları gözler önüne seriyor.
| Saldırı Vektörü | Etkisi | Önemli Olaylar |
|---|---|---|
| Geri Çağırma Saldırıları | Durum yönetimi istismarı | Birçok protokolde kalıcı |
| Fiyat Oracle Manipülasyonu | Veri akışının bozulması | 2024’te belgelenmiş 149 olay |
| Erişim Kontrol Açıkları | Yetkisiz fon erişimi | $1,46B Bybit saldırısı (2025 1. çeyrek) |
| Phishing & Onaylar | Token yetki istismarı | Olay başına ortalama $100K |
Son veriler, istismarların giderek daha karmaşık hale geldiğini gösteriyor. Yalnızca 2025’in ilk çeyreğinde, 90 gün içinde 2 milyar dolar kayıp yaşandı ve bu rakam yıllık bazda %96’lık bir artışı ifade ediyor. $1,5 milyar Bybit sızıntısı, idari anahtarların ele geçirilmesi ve zayıf operasyonel güvenliğin teknik korumaları aşmasının çarpıcı bir örneği. İptal edilmeyen token onaylarını hedef alan phishing dolandırıcılıkları, toplamda yaklaşık 100 milyon dolar çekerek kullanıcı düzeyindeki açıkların akıllı sözleşme zafiyetlerini tamamladığını kanıtladı. Immunefi Crypto Losses in 2024 Raporu’nda merkeziyetsiz ekosistemlerde 1,42 milyar dolar finansal kayıp belgelenmiş olup, bu yükselen risk eğilimi kurumsal düzeyde güvenlik protokolleri ve sürekli zafiyet analizinin zorunlu olduğunu ortaya koyuyor.
Kripto para sektörü, devasa finansal kayıplara ve yatırımcı güveninin zedelenmesine neden olan bir dizi büyük güvenlik ihlali yaşadı. Bir dönemin en büyük Bitcoin borsası olan Mt. Gox, yaklaşık 470 milyon dolar değerindeki Bitcoin’in çalındığı ağır bir saldırıya uğradı. Bu olay, sektördeki güvenlik yaklaşımlarını ve kripto varlık saklama standartlarını köklü biçimde değiştirdi.
| Borsa | Yıl | Kayıp Miktarı | Çalınan Kripto Para |
|---|---|---|---|
| Mt. Gox | 2014 | $470M | Bitcoin |
| Bitfinex | 2016 | $119M | Bitcoin |
| Zaif | 2018 | $60M | Çoklu tokenlar |
| Coinrail | 2018 | $40M | Çoklu tokenlar |
Ağustos 2016’daki Bitfinex saldırısında, platformun sıcak cüzdan sistemlerine yetkisiz erişim yoluyla 119.756 Bitcoin çalındı. Bu yüksek profilli vakalar, büyük kaynaklara sahip köklü borsaların bile gelişmiş saldırı vektörlerine karşı savunmasız olduğunu gösteriyor. Bu saldırıların toplam etkisi, küresel ölçekte düzenleyici kurumların dijital varlık platformlarında daha sıkı saklama ve güvenlik denetimleri uygulamasına yol açarak sektör standartlarını ve kullanıcı fonlarının korunma çerçevesini temelden değiştirdi.
Merkezi borsalar, yapısal olarak iflas ve devlet müdahalesine açık oldukları için kullanıcı varlıklarının güvenliği açısından önemli riskler taşır. Borsalar saklayıcı olarak hareket ettiğinde, yatırılan kripto paralara yasal olarak sahip olur ve kullanıcıları iflas sürecinde teminatsız alacaklıya dönüştürür. 2022’deki FTX çöküşü, kullanıcıların fonlarını geri alamama tehlikesini somut biçimde gözler önüne serdi. Bir zamanların büyük kredi platformu BlockFi, FTX’e 1 milyar dolardan fazla borçluyken alacaklılar kısıtlı varlıklar için mücadele etti ve mevduat sahipleri düşük geri ödeme ihtimaliyle ciddi kayıplarla karşılaştı.
Devletin fonları dondurması bu riskleri daha da artırır. Birçok düzenleyici otorite, uyum kaygıları nedeniyle merkezi borsaları dondurdu veya kapattı ve kullanıcıların fonlarına erişimini anında kısıtladı. Bu düzenleyici adımlar, borsa iflasından bağımsız şekilde ani likidite krizine yol açar. Müşteri varlıklarının borsa operasyon fonlarıyla birleştirilmesi, iflas sürecinde varlık sahipliğini daha da karmaşık hale getirir ve mahkemeler müşteri ile platform varlıklarını ayırmakta zorlanır.
Özel anahtar kontrolü tamamen kullanıcıda olan saklayıcı olmayan cüzdanlar, saklama konsantrasyon riskini ortadan kaldırarak önemli bir alternatif sunar. Varlıklarını bu cüzdanlarda tutan kullanıcılar, borsa kapanması, el koyma veya iflas süreçlerinden etkilenmez. Bu ayrım kritiktir: Merkezi borsalar işlem kolaylığı sağlarken, bağımsız cüzdanlarda varlık saklamak piyasa dalgalanmalarında gerçek güvenlik ve finansal egemenlik sunar.











