Daha yüksek bir pozisyondaki kişilere saygı göstermek içgüdüseldir. Daha düşük bir pozisyondaki insanlara saygı göstermek ise bir yetenektir. İnsanlar zayıflara saldırır, güçlüden korkar. Eğer zayıflara saldırmaktan kaçınabiliyorsanız ve güçlüden korkmuyorsanız, sıradan biri değilsiniz demektir. Bazı durumların belirsiz kalmasına izin vermek, derin bir duygusal zeka ve psikolojik olgunluğun bir göstergesidir. Psikoloji teorileri, bireylerin belirsizlik ve bilinmeyene karşı dayanma güçlerinin, duygusal istikrarlarını ve karar verme kalitelerini doğrudan etkilediğini belirtmektedir. Kesinlik arayanlar genellikle kaygı ve kontrol yanılsamasına kapılırlar; hemen bir çözüm bulmanın güvenlik sağlayacağını zannederler, oysa yaşamın akışkan ve değişken doğasını göz ardı ederler. "İnsanın en büyük acısı belirsizlikten değil, belirsizlikten kaçmaya çalışmaktan kaynaklanır." Gerçek cesaret, tüm yolları görmekte değil, kendi yargınıza ve uyum sağlama yeteneğinize güvenmektir, bir sonraki adım hâlâ belirsiz olsa bile. Bazı sorunların geçici olarak çözümsüz kalmasına izin verdiğimizde, beynimize karmaşık bilgileri bütünleştirmek ve sezgilerin ortaya çıkmasını beklemek için alan tanımış oluruz. Bu, pasif bir kaçış değil, bilinmeyenle birlikte yaşamayı aktif bir şekilde seçmektir. İçinizdeki tüm çözümsüz bulmacalara sabırlı olmalısınız, sorunları sevmeyi denemelisiniz. Bu "belirsizlikte kalma" yeteneği, özüne derin bir güveni yansıtır. Bize hatırlatır: Tüm duyguların hemen yatıştırılması gerekmez, tüm sorunların anında cevapları olmayabilir. Gerçek büyüme, duraklayıp incelemeyi, ama acele etmeden sonuç çıkarmayı istediğimiz anlarda gerçekleşir.